Umutsuz Ev Kadınları’nın Nermin’i, Fıstıkağacı’nın Bennu Yıldırımlar’ı, trafiğin ve betonlaşmanın teslim aldığı şehrimize farklı daldı…
Bennu Yıldırımlar… Sanatçı kavramını dolu dolu tanımlayanlardan, içini fazlasıyla dolduranlardan. Tiyatro, film, dizi… Tüm bunların yanında bizden biri. Sesli düşünüp çözüm üretenlerden. Umutsuz Ev Kadınları dizisinin titiz, detaycı karakteri Nermin. Buyrun sıcak sohbete…
Sizin için en özel şehir hangisi?
İstanbul. Burası doğup büyüdüğüm kent olması nedeniyle benim için özel. Konumu güzel, tarihi güzellikleri fazla.
İstanbul çok doyurucu, değil mi?
Aslında birçok yere gittim. Mesela Kars’ın 1800’lü yıllarda yapılmış bir imar planı var ve ona sadık kalınmış. İstanbul çok güzel fakat yaşamak zor.
Peki nasıl bir İstanbul?
Renkli bir merkez İstanbul. Ama ben griyi sevmiyorum. Penceremden baktığımda yemyeşil olan diğer adaları görmek istiyorum… Şu an Fıstıkağacı’nda yaşıyorum. Önümde yemyeşil bir koru var. Burası korunmuş bir bölge. Şanslıyım yani. Kuzguncuk çok farklı bir yerdir. Hâlâ bakkalına borç yazdırabildiğin, evinin anahtarını bırakabildiğin bir yerdir. Bu tarz yerler az kaldı gibime geliyor. Fazlasıyla hayvan sevgisi olan insanların yaşadığı, her tarafta kedi mamalarının olduğu, köpeklerin rahatça gezdiği ve hiçbir sorunun yaşanmadığı bir yerdir. Kısacası Kuzguncuk, nadir kalan bölgelerimizden. Orada olmaktan çok mutluyum.
Belediye başkanı gözüyle baksanız?
Ben öncelikle belediye başkanı olmak istemem. Ama halktan biri olarak, yaşadığım şehirlere dair eksiklikleri, yanlışlıkları ya da yapılan güzel hizmetleri görüyorum. Yorumluyorum ve zaman zaman önerilerde bulunmak geçiyor içimden. Ben belediye başkanı olsam, şehirleri ortaya çıkarmak isterdim, şehirleri yok edip, üstüne gri şeyler inşa etmek değil.
Biraz açmanızı istesek?..
Arkeolojik çalışmalara daha çok önem verirdim. Benim için tarih ve yeşil önemli. Deniz taşımacılığına önem verirdim. Arabalar her yerde. Bu, şehir için büyük bir sıkıntı haline gelmeye başladı. Taşıyamayacağımız kadar insanla birlikte İstanbul’da yaşıyoruz.
Trafiğe çözüm öneriniz?
Bu kadar çok arabanın satılmaması gerekiyor. İnsanlar arabalarını park edecek yer bulamaz hale geldi. Baktığınız zaman benzinin bu kadar çok pahalı olduğu bir ülkede her gün binlerce araba trafiğe çıkıyor. Ve içerisinde hep birer kişi. Yabancılaşma yalnızlaşma da var. Genellikle taksi ya da deniz taşımacılığını kullanıyorum. Nermin kadar (Umutsuz Ev Kadınları’ndaki karakter) ev işlerinde ayrıntıları bilmem. Sadece eve kapanıp kalan, çocuklarıyla uğraşan, mutsuz olan insan iyi çocuk da yetiştiremez. İnsan ilk önce kendisi mutlu olacak ki çocuklarıyla da bunu paylaşabilsin.