Hakkı Arıkan, pazarlama iletişimi, telekomünikasyon ve e-ticaret sektörlerindeki 18 yıllık bir dönemin ardından çalışma hayatına bir süre ara vererek Aralık 2014’te yaklaşık 15 ay sürecek, 26 ülkeyi kapsayacak bir dünya seyahatine başladı. Seyahatin ilk 5 ayında ziyaret ettiği Güney Amerika ülkelerinden 5’inin başkentini bir vatandaşın gözünden değerlendirdi.
Latin Amerika’nın Avrupa’sı: SANTİAGO
Santiago, Mapocho nehrinin kıyısında, And Dağları eteklerindeki bir düzlükte kurulmuş, trafik ve sanayinin yoğun olması nedeniyle hava kirliliğinin yaşandığı bir şehirdir. Bu yüzden, özellikle kış mevsiminde, çoğu zaman şehrin doğu sınırlarını oluşturan çevredeki dağ sıralarını seçmek dahi zorlaşır.
Şili’nin başkenti Santigo Pasifik okyanusu boyunca uzanan ülkenin ortasında denize yaklaşık 1.5 saat mesafede bir şehir. Şehrin çevresi çanak formunda And dağları ile çevrili. Bu nedenle artan nüfus, araç ve endüstriye bağlı ciddi bir hava kirliliği problemi ile karşı karşıya. Çeşitli önlemler alınmasına rağmen tüm yıl boyunca şehrin üzerinde bir sis tabakası bulunuyor. Şehrin zenginleri dağların ardındaki diğer kırsal yerleşim bölgelerine taşınıyor.
Santiago ülkenin başkenti olmakla birlikte aynı zamanda ekonomik başkent. Şili için “Latin Amerika’nın Avrupa’sı” deniyor. Nedeni ülkenin liberal ekonomiye, yatırımlara ve yabancı sermaye-işgücüne açık olması. Şirketlerin bulunduğu şehrin ekonomik merkezi son derece modern binalar ile dolu.
Santiago Latin Amerika ortalamasının oldukça üzerinde planlı, yaşam kalitesi yüksek bir şehir. İyi organize edilmiş düzgün ulaşım ağına, metroya hatta bisiklet yollarına sahip. Şehir genelinde bakımlı bahçeler, parklara rastlıyorsunuz. Güvenlik sorunu makul seviyede.
Santiago’da leziz yemekler bulabileceğiniz birçok restoran mevcut ancak asıl denenmesi gereken kesinlikle sandviç restoranları. Tabii ünlü Şili şarapları da kaçırılmaması gereken diğer bir deneyim.
Toprağı Kurak, Denizi Siyah LİMA
Lima, Peru’nun siyaset, endüstri ve bilim merkezidir. “Krallar Şehri” diye anılan Lima, ismin kökeninin şehrin kurulacağı yerin 6 Ocak’ta kutlanan Krallar Şenliği’nde karar verilmesinden kaynaklandığı bilinmektedir.
Peru’nun başkenti Lima Pasifik okyanusu kıyısında olmasına rağmen çöl gibi bir şehir. Toprağı kurak, denizi siyah, park ve bahçeleri de kısıtlı olunca pek de albenili bir şehir görünümü yok. Şehrin çekiciliğini artırmaya yönelik çok fazla adım maalesef atılmamış. Şehrin zengin kesiminin yaşadığı kıyı şeridinde ise güzel apartmanlar göze çarpıyor. Bu bölgede yer alan güzel okyanus manzarasına sahip Larcomar alışveriş merkezi önemli bir buluşma noktası.

Bir liman şehri olan Lima’da hareketli bir ticari yaşam var. Ancak bu hareketlilik beraberinde güvenlik sorunlarını da getirmiş. Şehirde sıkça hırsızlık olayları yaşanıyor, evlerde ciddi güvenlik önlemleri var.
Ulaşım otobüs, dolmuş ve taksilerle sağlanıyor, şehirde trafik yoğunluğu ciddi boyutta. Peru zengin gastronomisi ile ünlü bir ülke. Lima’da ülkenin en ünlü şeflerine ve restoranlarına sahip. Lima ziyaretçilerini zengin bir lezzet dünyası bekliyor. Şehrin gece hayatı da oldukça hareketli, birçok bar ve gece kulübü mevcut, özellikle hafta sonları son derece renkli.
Salsa Ezgileriyle BOGOTA
Kolombiya’nın başkenti Bogota Latin Amerika’nın yükselişe geçmiş parlayan yıldızı. Ülkenin ayrılıkçı gerillalar ile on yıllardır süren iç savaşına rağmen Bogota çalışkan insanları ile her geçen yıl daha da gelişmekte. Gelişen altyapıyı havaalanından itibaren şehirde dolaşırken bisiklet yollarında, elektrikli otobüslerde, modern binalarda hissediyorsunuz. Monserrate dağına yaslanan şehir kuzeye doğru genişlemesini sürdürüyor. Monserrate dağı yamaçlarındaki ormanlar şehrin akciğerleri görevini üstlenmesine rağmen bugün bazı müteahhitlerin baskısı ile bu ormanların bir bölümünün inşaata açılması tartışılmakta.
Ulaşım da ciddi bir transformasyon göze çarpıyor. Bundan 5-10 yıl öncesinde şehir Buseta isimli dolmuşlarla büyük bir kaosa sahip iken bugün onların yerini belediyenin otobüsleri almaya başlamış. Hatta yollarda çok sayıda elektrikli otobüs bile görmek mümkün. Bisiklet kullanımına bağlı olarak bisiklete özel yollarda yaygınlaşmaya başlamış.
Şehrin önemli bir adımı da yolsuzluk yapmış olan oldukça nüfuzlu eski belediye başkanının uzun hukuki uğraşlar sonucu hapse gönderilmesi olmuş. Latin Amerika’nın siyaset dünyasında, yolsuzluk için bu vaka Bogotalıların gurur kaynağı durumunda.
Bogota iş dünyası anlamında rekabetçi ve dinamik bir yaşama sahip. Öte yandan güvenlik geçmişe göre daha iyi durumda ama hala ekonomik dengesizlikten ötürü yetersiz. Güvenlik görevlisi, yüksek duvarları olan birçok ev göze çarpıyor.
Gece hayatı ve eğlence Bogota’da her zaman hareketli. Haftasonu Zona Rosa bölgesi başta olmak üzere sokaklar Salsa, Merenque, Cumbia ezgileri ile capcanlı.
Güney Amerika’nın Gözdesi: BUENOS AİRES
Buenos Aires’e girer girmez kendinizi İtalya’da sanabilirsiniz. Güzel mimarisi, geniş bulvarları, caddeleri ile göz alıcı, etkileyici bir şehir. Bir zamanların zengin, güçlü ülkesi Arjantin’in başkenti Buenos Aires maalesef bugün geçmişten gelen mirasını yiyerek ayakta duruyor. Ülkenin kapalı ekonomisi, dünyadaki gelişime ayak uydurmada ataletle davranılması, siyasetçilerin yolsuzluk hikayeleri yüzünden şehir bugün hakkettiği yerin gerisinde.
Yabancıların ülkeye yatırım yapması, döviz getirmesi zor. Turistler için de kolay değil zira bankalar çok düşük kurdan para bozuyor bu nedenle ciddi bir karaborsa piyasası oluşmuş durumda. Karaborsa’da bankaların %40-50 üzerine dövizinizi bozdurabiliyorsunuz. Devlet döviz hareketlerini kontrol edebilmek için uçak, feribot, paket tur ve benzeri hizmetlerin sadece kredi kartı ile satılmasına izin veriyor.
Şehir güzel parklar, geniş meydanlar ile dolu. Altyapısı geçmişte yapılan doğru planlama ve yatırımlar ile hala iyi durumda. İyi bir metro sistemi mevcut. Şehri gezmek son derece keyifli.
Kötü ekonominin bir sonucu şehirde güvenlik sıkıntısı gitgide artmakta. Yerel halk özellikle taksilere karşı uyarıyor.
Buenos Aires’de gastronomi çok zengin. Buenos Aires’te daha çok et ağırlıklı yemekler tercih edilmektedir. En popüler yemeği ise bir çeşit biftekten yapılan Asado’dur. Et, Buenos Aires ile özdeşleşmiş bir durumda. Ülkede etin lezzetini artırmak için özel masajlar uygulanan sığırların klasik müzik eşliğinde stressiz bir ortamda yetiştirildiği bili niyor. Özellikle biftek ve benzeri dana etleri yanında Arjantin şarapları da es geçilmemeli.
Bir Dağ Görüyorum, MONTEVİDEO
Güney Amerika’nın küçük ülkesi Uruguay’ın başkenti Montevideo Güney Atlantik kıyısında küçük, kompakt, keyifli bir şehir. Şehir planlı bir yapılanmaya sahip, nüfus az, altyapı iyi durumda. Sakin bir yaşam için birebir. Dilerseniz şehrin içindeki güzel plajda denize bile girebilirsiniz. Sahil boyunca koşan, bisiklete binen insanlara sıkça rastlıyorsunuz. Güvenlik iyi durumda, rahatça sokaklarda gezilebiliyor.
‘Montevideo’ adının anlamını açıklayan en az iki değişik sav vardır: Birincisi Portekizce “Monte vide eu” (“bir dağ görüyorum”) dan geldiği, ikincisi de İspanyolca “Monte VI De Este a Oeste” (“doğudan batıya altıncı dağ”)’dan geldiğidir. Kentin tam adı San Felipe y Santiago de Montevideo’dur.
Liberal ekonomiye sahip Uruguay uluslararası yatırıma açık. Finans sektörü güçlü Latin Amerika’nın İsviçre’si olarak da adlandırılıyor. Montevideo da ülkenin başkenti olarak zengin, gelişmekte olan bir şehir.
Arjantin ve Brezilya arasında kalan ülke tarihsel ortak geçmişleri nedeni ile her iki komşusundan da etkilenmiş ama Arjantin ile daha benzer nitelikte. Birçok ürün Arjantin’den geliyor.
Montevideo’da adım başı görebileceğiniz bir içecek Mate. Bir çeşit bitki çayı olan Mate’yi acı tadına rağmen denemekte fayda var.
Hakkı ARIKAN
Gezgin