AYAĞINDA ŞALVARI, ELİNDE KALEMİ, PORTAKAL KASALARININ İÇİNDE BİR KADIN. OKUMAYLA BAŞLAYAN TUTKUSUNU YAZARAK PERÇİNLEMEYE ÇALIŞTIĞINDA HENÜZ 13 YAŞINDAYDI. ŞİMDİLERDE İSE KENDİ YAZDIĞI VE AMELELİK YAPARAK KAZANDIĞI PARAYLA ÇEKİMİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ “YÜN BEBEK” FİLMİ İLE ÖDÜLDEN ÖDÜLE KOŞUYOR.
“Tiyatro toplumun aynasıdır” derler, peki bu ayna tiyatro tarihi boyunca ülkemizdeki kadınları ne kadar ve nasıl yansıtmıştır? Afife Jale (Sahneye çıkan ilk Türk Müslüman kadın oyuncu) ile başlayan bu serüven muhtemeldir ki özenle incelenip üzerine ciltler dolusu kitap yazmayı gerektirecek kadar hassas bir konu. Ancak yakın tarihte, hem de ülke sınırlarımız içinde, kadının oyunculuk tarihindeki yerine ayna tutan çarpıcı bir örnek var: “Ümmiye Koçak”, ‘Yapamazsın’ denildiğinde içinde volkanlar patladı Ümmiye Koçak’ın. Okula gidemedi ama bulduğu her kitabı okudu. Kah Gorki’nin Ana’sı, kah Flaubert’in Madam Bovary’si oldu. Pes etmedi, tarlalarda çalışarak kazandığı paraları biriktirerek kadına karşı şiddet sorununu anlatan “Yün Bebek” filmini yazdı ve yönetti. 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan film, Ümmiye Koçak’a New York Avrasya Film Festivali’nde “Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı” ödülünü kazandırdı.
KOCA EVİNE ÇEYİZ NİYETİNE “KİTAP” GÖTÜRDÜ
Adana’nın Çelemli köyünde 10 çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldi Ümmiye Koçak. Kız çocukları okutulmadığı için o da okula gidemedi, imdadına okuma yazma seferberliği yetişti. Köyde her evden bir kişi isteniyordu kurs için. Kız kardeşi gitmek istemeyince kalemi defteri kaptı Ümmiye, düştü yollara. Eğitim hayatı bununla kısıtlı olsa da yılmadı, dur durak bilmeden bıkıp usanmadan okudu. Eğitimi dört duvar arasında zannedenlerden olmadı hiçbir zaman, kendisini çok iyi yetiştirdi. İlk hikayesini yazdığında ise henüz 13 yaşındaydı. Babasından aldığı 25 kuruşluk harçlıkla kitapçıya koşup defter kitap alan Ümmiye Koçak, evlendiğinde de çeyiz niyetine koca evine kitap götürdü. Eşi de destekledi Ümmiye’yi, yevmiyesinden arttırdıklarıyla defter kalem aldı hayat arkadaşına her fırsatta.
40 KAPI 7 KADIN
2001 yılında köye gelen tiyatro oyununu izlemek için köyün kadınlarını tek tek çağırdı Ümmiye Koçak, kimse gelmedi. Ama yine de vazgeçmedi, oyunu seyretmeye tek başına gitti. Kulise girip oyuncularla tanıştıktan sonra tiyatroya olan merakı iyice arttı ve kararını verdi. Tiyatro ile kafasından geçenleri bir oyuna dönüştürecek ve yazacaktı. Köydeki erkeklerin yanlış bulduğu davranışlarını isim değiştirerek anlatabilecekti. Eşinin de desteğini alarak fikrini köylü kadınlarla paylaşan Koçak, ilk başlarda “Ne tiyatrosuymuş, başımıza iş çıkarma” tepkileriyle karşılaşsa da hayalinde ısrarcı davranarak birçok kişiyi bu değişime inandırdı. 40 kapı gezip, 7 kadını bir araya getirdi ve köy kadınlarının yaşadıklarını tüm dünyaya göstermek için, 2001 yılında “Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu”nu kurdu. Bu azimli topluluğun sahneye ilk koyduğu oyun Remzi Özçelik’in “Taş Bademleri” adlı oyunu oldu. Grup, daha sonra kendi hikayelerinden oluşan bir oyun derleyerek “Kadının Feryadı” adlı oyunu sahneye taşıdı. Ümmiye Koçak, “Hasret Çiçekleri” adlı oyunuyla 2006 yılında Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’nde sahne aldı.
ANADOLU KADINININ ŞİDDET HİKAYESİ “YÜN BEBEK”
Tiyatronun kısıtlı bir kesime ulaşabildiğini ve desteğin az olduğunu fark edince “Neden bir sinema filmi çekmeyelim ki?” diye düşünüp Yün Bebek yolculuğuna başladı Ümmiye Koçak. Bir avuç köylü kadının da desteğiyle, sebat ederek ortaya çıkardığı bu filmin çekimleri 2012 yılının çetin kış şartlarına direnilerek Torosların sırtında -20’ye varan derecelerde tamamlandı. Film, Anadolu kadınının gözünden, kadına uygulanan fiziksel ve sözlü şiddeti anlatırken, kadınların gündelik işlerde ciddi bir iş yükünün altında ezilmesine de ayna tutmakta. Senaryoda gerçekten olmayan ya da söylenmemiş hiçbir şeye yer verilmemiş, hikayeye sinemasal öğeler eklemek yerine en doğal hali ile anlatmaya çalışmışlar. Hiçbir oyunculuk tecrübesi olmayan bu emektarlar, rol yapmak yerine kendilerini oynadıkları için belki de bu kadar dikkat çekmeyi başardılar… Filmde bir tek babaannenin gelinine olan şiddeti değil, akrabalar, komşular arasında yaşanan şiddet ve baskının da altı çizilmiş. Toroslar’ın zirvesinde yaşayan Yörük kızı Elif’i ve annesinin zorlu hayatını konu alan film, bir yün bebek ile hareketlenir…
Koçak’ın yazdığı ve yönettiği ‘Yün Bebek’ filminin montajı maddi imkansızlıklar nedeniyle bir süre yapılamadı. Montajı yapıldıktan sonra galası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapılan film; Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali, Berlin Altın Ayı Film Festivali, New York Film Festivali ve Tribeca Uluslararası Film Festivali’nde de izleyici karşısına çıktı…
NOTLAR
ÖDÜLLERİ
» New York Avrasya Film Festivali: Sinemada En İyi Kadın Sanatçı Ödülü
» Adana Uluslararası Tiyatro Festivali Ödülü
» Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali Ödülü
» Darüşşafaka Eğitim Kurumları Girişimcilik Ödülü
» Bornova Uluslar Arası Kadın Sanatcıları Festivali Ödülü
» Toros Koleji Eğitime Destek Ödülü
» Sivil Toplum Örgütleri (KADER) Kadına Şiddete Hayır Destekleme Ödül
» Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yılın Sanat Ödülü
» TİKAV- 2012 Anneler Okulu Projesine Destek Ödülü
» Samsun Sivil Toplum Örgütü Girişimcilik Ödülü
ARSLANKÖY TİYATRO TOPLULUĞU
Ümmiye Koçak’ın kurduğu tiyatro topluluğunun sahneye koyduğu ilk oyun Remzi Özçelik’in “Taş Bademleri” adlı oyunu oldu. Grup, daha sonra kendi hikayelerinden oluşan bir oyun derleyerek “Kadının Feryadı” adlı oyunu sahneye taşıdı. Ümmiye Koçak, “Hasret Çiçekleri” adlı oyunuyla 2006 yılında Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’nde sahne aldı.
FİLM EKİBİ / FILM CREW
» Yönetmen ve Senarist/Director and Scriptwriter: Ümmiye Koçak
» Yapımcı/ Producer: Gürhan Ötün
» Görüntü Yönetmeni/Director of Cinematography: Kadir Baziki
» Senaryo Danışmanı/ Scenario Consultant: Fuat Demirhan
» Sanat Yönetmeni/Art Director: Gökhan Şahin
» Oyuncular/Cast: Melisa Yıldız, Seher Çuvadır, Ümmiye Koçak, Seher Dağdur, Aykız Karakaya, Ayşegül Şahin, Gülseren Şahin, Emine Gürlek, Aysel Şen, Ayşe Armut, Fatma Yıldız, Atika Kizir, Döndü Gündüz, Gülseren Şahin, Öznur Armut, Selen Gündüz, Kısmet Gündüz, Gülcan Yıldız
11 TİYATRO OYUNU 500’Ü AŞKIN SAHNE
34 yıllık evli ve 2 çocuk annesi olan 58 yaşındaki Ümmiye Koçak, bugüne kadar 11 tiyatro oyunu yazdı, kurduğu tiyatro topluluğu ile 500’ü aşkın sahneye çıktı ve oyunlarını Türkiye’nin dört bir yanından 30 bini aşkın insan izledi. Aldığı ödüller ve kurduğu topluluktaki tüm kadınların başarıları onun azminin ve taşıdığı o eşsiz ruhun bir kanıtı.
Yazı: Dilara Gülşah AZAPLAR