EŞEKLİ KÜTÜPHANECİ

ADI MUSTAFA… LİSE MEZUNU BİLE DEĞİL AMA AZİMLİ, KARARLI VE EN ÖNEMLİSİ İNANÇLI… EŞEĞİNİN SIRTINA YÜKLEDİĞİ DÜNYA KLASİKLERİNİ KÖYLÜLERİN AYAĞINA GÖTÜREN, AMERİKA’DAN ÖDÜL KAZANAN AZİM TİMSALİ BİR TOPLUM ADAMI…

Bu topraklar Robin Sharma’nın Ferrarisi’ni Satan Bilge’sini bilir, tanır ve okur ama eşekle köylere kitap götüren, ünü Amerika’ya yayılan Mustafa Güzelgöz’ünü pek tanımaz, bilmez… İstedik ki bu güzel insanı tanıtalım, anlatalım ve filmlere konu olabilecek yaşamına ışık tutalım…                                                                                                   KAYMAKAM ‘GİTME’ DEDİ                                                                                                              1921 yılında Ürgüp’te doğan Mustafa, futbol aşığı, yetenekli bir kalecidir. Askerliği sonrası İstanbul’a gidip hayatını orada devam ettirmek ister. İstanbul hayali kurarken dönemin kaymakamı Fahri Çıvgın, bölgenin ve Mustafa’nın kaderini değiştirecek bir teklif yapar. Mustafa’ya İstanbul’a gitmemesini ve Ürgüp’te kalmasını, gençlere futbol oynatmasını, spor yaptırmasını ister. Tabii bunun için de bağlayıcı olarak “memuriyet” sözü verir. Yıl 1944’ü gösterdiğinde Mustafa, Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’nde göreve başlar. Başlar başlamasına ama o da ne; basma ve yazma kitaplar okunmaz diyerek rutubetli odaya atılmıştır. Mustafa ilk iş olarak onları çıkarır kurutur. Kurutur kurutmasına ama köylü kütüphaneye gelmediği için kendisi kütüphaneyi onlara götürme kararı alır. Ancak şartlar o kadar da kolay değildir, bazı köyler vardır ki motorlu araçların bile gitmesi zordur. Çözüm ise eşektir. Mustafa Güzelgöz Bakanlıktan yardım ister ve çabaları sonrası zorla da olsa kabul ettirir. Kitaplar için sandıklar yaptırılır ve eşeğin sırtına yüklenir. Bir yandan köyleri dolaşan diğer taraftan da kütüphaneye insan çekmek için uğraşan Mustafa, kadınların gelmemesinden rahatsızdır. “Kadınları kütüphaneye nasıl çekerim?” diye düşünür taşınır ve ona da bir formül bulur. O düşüncesini kendisi şöyle anlatır: “Baktım kadınlar gelmiyor, demir parmaklıkların ardından bakıyor; içeri giremiyorlar. O zamanlar Zenith marka dikiş makineleri yeni çıkmıştı. Hemen bu kuruma bir mektup yazdım reklamlarını da yapacağımı belirterek her kitaplığa birer dikiş makinesi istedim. İyi insanlarmış; tez vakitte bir Singer, dokuz tane de Zenith marka dikiş makinesi yolladılar. Makineleri kütüphaneye yerleştirdim. Masaların üstlerine Ören Bayan’ın dikiş nakış örneklerini içeren broşürler koydum. Sonra da köyün erkeklerini toplayıp onlarla konuştum. Salı günleri hanımın buraya gelecek, burada oturacak dedim. Bayanlar, çeyizlerini düzmek üzere kütüphaneye gelmeye başladılar.” Ki bu sürede Mustafa Güzelgöz boş durmaz. Şehir dışında olan Ürgüp’lü hemşehrilerinin adreslerini temin eder ve hepsinden kütüphaneye kitap göndermelerini rica eden mektuplar yazar. İşte o hemşehrilerden birisi Mustafa Güzelgöz’ü uluslararası alana taşıyacaktır…

JÜRİ BAŞKANININ KARARI…                                                                                                     Amerika, Devlet Planlama Teşkilatı’na, toplum menfaatine yaratıcı faaliyetlerde bulunanlar arasında bir yarışma düzenlediğini bildirir ve katılımı uygun görülen isimlerin listesini ister. Bu her ülkeye bildirilir. DPT kimi göndereceğini düşünüp taşınırken, kurumda çalışan bir Ürgüplü vardır. Mustafa Güzelgöz’ü söyler. Evraklar gönderilir ve Amerikan Haber Merkezi’nden 3 kişi gelir. Mustafa Güzelgöz’den habersiz köyde incelemelerde ve gözlemlerde bulunur. Köylülerdeki kitap okuma alışkanlığına bizzat şahit olurlar. 21 Kasım 1963 tarihinde bütün dünya ülkelerinin yaratıcı insanlarının eserleri toplanır. Elemeler sonrası finale İtalya ve Türkiye kalır. Oylamada eşitlik vardır ve jüri başkanı tercihini Mustafa Güzelgöz’den yana kullanıp onun birinci lmasını sağlar… Ve başkan oyuyla ilgili “Benim oyum Türkiye’ye. Eğer İtalyan adayın eğittiği, yetiştirdiği çocuklara eşekle kitap gitseydi köprüaltı çocukları olmazdı. Türkiye’den katılan aday köprüaltı çocukları olmasın diye çalışmalar yapmıştır” der. Peki, Mustafa Güzelgöz bununla yetinir mi? Tabii ki hayır. Kütüphanenin yanına voleybol sahaları kurar. Yörede halıcılık kursları açar, halk oyunlarını başlatır. Karain, Mustafapaşa ve Çökek köylerinde Köy Duvar Gazetesi için panolar koyar. Ürgüp’te ilk sinema gösterimi ve fotoğrafçılık çalışmalarını gerçekleştirir. Maalesef hakkında görevini kötüye kullandığı iddiasıyla soruşturma açılır. Bu duruma çok üzülür, emekliliğini ister… 28 yıllık kütüphanecilik yaşamı 50 yaşında sona erer. Mustafa Güzelgöz’ün hakkında yapılan soruşturmayla ilgili İstanbul’da rastladığı müfettişten (Şemim Bey) duyduğu ise şaşırtıcı ve bir o kadar da kırıcıdır… Güzelgöz, neden hakkında böyle olumsuz bir rapor verildiğini sorduğunda müfettiş; “Kim olduğunu sorma ama öyle yazmamız konusunda baskı yapıldı” der. Anadolu’nun aydınlanmasını eşeğiyle sağlayan sonra yeni açılımlar yapan güzel insan Mustafa Güzelgöz, 17 Şubat 2005’te, 84 yaşında iken, solunum yetmezliği sebebiyle aramızdan ayrılır. Ümit ediyoruz ki, hizmetlerinin etkisi nesiller boyu devam edecektir. Bu arada Mustafa Güzelgöz’ün kariyerinin yükselmesinde önemli bir aracı ve yoldaş olan eşeğin adı neydi biliyor musunuz? YÜKSEL…

NOTLAR                                                                                                                                                  “NE KARIŞTIRIYON ORTALIĞI?”                                                                                           Güzelgöz kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir. “Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu ?” “Alıyorum.” “Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.”

JEEP HEDİYE EDİLİR                                                                                                                       Amerika’da Dünya Ülkeleri Yaratıcılar Birinciliği ödülünü kazanan Mustafa Güzelgöz,“The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi” kazanır. Ki bu başarı uluslararası alanda ses getirir… Amerikalı bir yardım kuruluşu gezici kütüphanenin modern bir vasıtayla sürmesi için 1960 model Jeep hediye eder.

Yazı: Burçak Öksüz DOĞAN

 

Marmara Life sayı 95- Mart/Nisan 2016

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s