ÇOCUKLUĞUMUZUN KOLONYA KOKULU BERBERLERİ

57 YILLIK ÖMRÜNÜN 44 YILINI BİR TARAK VE BİR MAKAS İLE GEÇİREN HASAN AMCADAN DİNLEDİK DEĞİŞEN ZAMANI VE İNSANLARI…

Bu kez Taksim’in ara sokaklarında bir berbere düşüyor yolumuz. Kapıdan girdiğimizde mis gibi kolonya kokuları doluyor içimize. Fön makinasının uğultusunu veyahut berber makasından çıkan kırt kırt sesinin altında bir tarih, bir hayat hikâyesi canlanıyor gözümüzde. Bu küçük dükkândaki oymalı aynalar, artık sıkça rastlayamadığımız mermer tezgâh, berber Hasan Amcanın uzun meslek serüveniyle bütünleşmiş durumda. Yolu 1958’de Sivas’tan İstanbul’a düşen Hasan Amcanın 57 yıl boyunca biriktirdiği bir süre anısı var. Önce yanında çırak olarak çalıştığı, hayatına yön veren Todori’yi anlatıyor bizlere. ‘Todori, Talimhane’de berber dükkânı olan bir Rum’du. Askere gidene kadar onun yanında çalıştım, döndüğümde vefat etmişti. Babam kadar severdim onu, çok iyi bir insandı. Hatta düzgün bir şekilde Türkçe konuşmayı bile bize Todori öğretmişti’, diyor gözleri o günlere dalmış bir şekilde. Birkaç yerde daha çalışan Hasan Amca askerden döndükten sonra ise kendi dükkânını açmaya karar veriyor ve 1972’den beri bu küçük berber dükkânını işletiyor.

YILLARLA BİRLİKTE KABUK DEĞİŞTİREN BEYOĞLU                                                           Her gün yeni yeni insanlarla tanışıyor ve 44 yıldır aynı yerde Beyoğlu’nun değişimine şahitlik ediyor Hasan Sarıtaş. Peki, onun gözünde nasıl değişmişti Beyoğlu? Koltuğuna oturan insanlardan yola çıkarak anlatmaya başlıyor. ‘İnsanlar, eskiden Beyoğlu’na tıraşlı, ayakkabıları boyalı, kıyafetleri ütülü gelirdi. Artık erkekler tıraş olmuyor. Sakal bırakma modası başladı ya, saçlarını ayda bir kez kestirir oldular. O zamanlar esnafına kadar herkes yerliydi, birbirini tanırdı. Şimdi sağdan soldan tanımadığımız insanlar var. Beyoğlu kabuk değiştirdi.’, diyerek iç geçiriyor. Modanın ve nüfusun değişmesiyle birlikte Beyoğlu’nun Arnavut kaldırımlarında eski insanlara dair bir şey göremez olmuştu. Ayrıca; sadece insanların dış görünüşleri değil esnaflık anlayışları da değişmişti. Eskiden civardaki berberler kendi aralarında anlaşıp, tatil günlerini ve saatlerinin belirler ona göre çalışırlarmış. Fakat yeni açılan ve geceden sabaha kadar çalışan berberlerin çalışma saatleri eski esnafı da etkilemiş.

“GÜLER YÜZ ESNAFLIĞIN ANAHTARIDIR”                                                                       Müşteri başka yerlere gitmesin diye artık o da açık tutmak zorunda kalmış “ekmek teknesini.” Tabi yıllardır bu dükkânda onu yalnız bırakmayan, bu işe başladığından beri gelen daimi müşterileri de var. Onlar olmasa ayakta duramayacağını söylüyor, Eczacı Osman’dan bahsediyor, ‘Osman daha üniversite öğrencisiyken bu dükkâna tıraş olmaya gelirdi sonra eczacı oldu hala geliyor bir de arkadaşı var Seymen, o da 50 senedir burada tıraş olur. Eskiden Nejat Uygur gelirdi arada tıraş olmaya, İzzet Altınmeşe ve Alpay geliyordu saçlarını taratmaya. Bir de Berhan Şimşek gelirdi. Berhan Şimşek hala kahvemizi içmeye gelir, eksik olmasın. Gayrimüslim müşterilerim vardı 50-60 tane kadar benden dükkânımı Şişli’ye taşımamı istediler. Ben dükkânın yerini değiştirmek istemeyince ve Beyoğlu da artık eskisi gibi olmadığı için onlarda buralardan ayaklarını kestiler, yavaş yavaş gelmemeye başladılar.’ Diye ekliyor. ‘Eğer berberlik yapmasaydın hangi işle uğraşmak isterdin?’ diye merak ettiğimizde, bilmediği işi yapmayacağını söylüyor ve zamanında herkesin iş teklifinde bulunduğunu anlatıyor. ‘Belki bir Yahudi’nin yanında ticaret öğrenseydim daha çok severdim yaptığım işi bende ticarete yatkınlık olduğunu düşünüyorum.’ Diyor.

‘NEREDE O ESKİ USTURALAR’                                                                                                   Eski nesil berberlerle yeni nesil berberleri konuşuyoruz. Yarım asırda neler değişmişti, artık mis gibi kolonya kokmamalarının sebebi neydi bunları da soruyoruz, bu kez biraz sinirleniyor ‘Eskiden ayakkabılarımız daima boyalı gezerdik, her gün tıraş olurduk, bu sıcak havalarda bile kravat takardık biz. Şimdikiler bir kot pantolon giyiyor, sakal bırakıyor ve müşteriye nasıl hitap edeceğini bilmiyor. Tırnaklarını bile kontrol etmiyorlar artık, bunlar bir berber için önemli şeyler. Örneğin yemek yiyorsun, elini iyice yıkayıp kolonya süreceksin ki müşteri senden rahatsız olmasın. Bunlara artık hiç dikkat edilmiyor eskidendi bu titizlik.’ Diye sitem ediyor. Sohbet ederken bir yandan da dükkâna gelen müşterilerle ilgileniyor ve gelen her müşterinin işi yarım saat kadar sürüyor. Peki, berber ile müşteri ne konuşuyor bu süre zarfında diye bir soru yöneltiyoruz. ‘Ben dedikodu sevmem.’ Diyor ve ekliyor ‘Mesela futbol konuşmaya bayılırım, ben koyu Fenerbahçeliyim ve genelde takımlarla alakalı konuşuyorum. Bunlar konuşmayı sevdiğim şeyler ama dedikoduya hiç tahammül edemiyorum.’

TIRAŞA DEĞİL SOHBETE GEL!                                                                                                       Biz dükkânda sohbetimize devam ederken içeriye orta yaşlarda birisi giriyor, Selahattin Amca… Onun da berber olduğunu öğreniyoruz. Çocukken öğrenmişti bu mesleği, Hasan Amcayla 1972’de tanışmışlardı, uzun yıllar birlikte berberlik yapmışlardı. O zaman bu zamandır arkadaşlar ama Selahattin amca emekliye ayrılınca artık bu berber dükkânına arkadaşıyla görüşmeye, sohbet etmeye, çay kahve içmeye geliyor. Sonra ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali diye şakalaşıyoruz. Gayet mutlu bir şekilde ‘Bu sene kesin şampiyonuz!’ diyor. Ve bu güzel yerde bu tatlı sohbete son veriyoruz. Bu misafirperver berber yolu düşen herkesi yalnız tıraş olmak için değil sohbet etmek, bir şeyler içmek için dükkânına bekliyor. Aklınızda bulunsun…

NOTLAR

1970’Lİ YILLAR SAÇ MODASI                                                                                                     Barış Manço, Cem Karaca gibi uzun saçlı sanatçıların örnek alındığı 70’li yıllarda saç uzatma modası artmış bunun üzerine düz saçlı erkekler permayı, saçları dalgalı olan erkekler ise defrizeyi tercih etmiştir. 1996 yılında Fenerbahçe’ye transfer olan Okocha ile erkeklerde sarı saç modası başlamış ve birçok erkek saçlarını civciv sarısı boyatmıştır.

ESKİ DOSTLAR                                                                                                                             Hasan Sarıtaş ve Selahattin Amca 1972 yılında tanışmışlar. Yıllarca aynı dükkândan ekmek parası kazanıp, bölüşmüşler. Şimdilerde Salahattin Amca emekliye ayrılmış olsa bile bu nostalji kokan berber dükkanına hala uğruyor ve eski dostlarını ziyaret ediyor…

KUAFÖRLÜK MÜ BERBERLİK Mİ?                                                                                         Aslında kadın kuaförlüğü yapmak isteyen Hasan amca bu mesleği kısa bir süre yapmış. Fakat işi tam bilmediği ve para kazanmak zorunda olduğu için erkek berberliğine devam etmiş. Bize kadın kuaförlüğüyle ilgili de bilgi veriyor. Kadınların saçlarına perma ve defrize yapmış daha sonra erkeklerde de bu saç moda olunca bunları erkek berberi olarak da kullanmış.

‘KAP BAKALIM O SÜPÜRGEYİ!’                                                                                                     Bir yandan bizimle sohbet ederken bir yandan işini yapmaya devam etti Hasan Sarıtaş, ekmek parasını kazanmak kolay değildi sonuçta. “Berberliğin zorlukları nelerdir?” diye sorduğumuzda “Kap bakalım o süpürgeyi” dedi. Hem anlatarak hem yaşatarak cevapladı sorumuzu…

TİKLİ MÜŞTERİLER                                                                                                                           En çok tikli olan müşterilerde zorlandığını söyleyen Hasan amca ciddi tiki olanları tıraş etmediğini söylüyor. Bazılarının da sürekli suratına bakmak zorunda kalıyormuş jiletle yanlışlıkla zarar vermesin diye.

Yazı: Dilara Özdeş/ Fotoğraf: Celal Bazma

 

Marmara Life sayı 92- Eylül/Ekim 2015

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s