İSTANBUL’UN EN İYİ KÖFTECİLERİ SIRALAMASINDA İLK ÜÇE GİRMEKTEN ŞAŞMAYAN MEŞHUR FİLİBE KÖFTECİSİ’Nİ SİZLER İÇİN ZİYARET EDİP HEM TERİHÇESİNİ İLK AĞIZDAN DİNLEDİK, HEM DE LEZZETİNİ BİR DE BİZ TADALIM İSTEDİK.

Dile kolay 122 yıldır ayakta Filibe köftecisi. Sirkeci’de lezzetini keşfedenlerin bildiği, Ankara Caddesi’nde geçip giderken çoğu insanın gözüne çarpmayan sadelikte eski bir yer burası. Mehmet Saltuk’un 1893 yılında Bulgaristan’ın Filibe şehrinden İstanbul’a göçüyle başlayan bu mekânın hikâyesi, bugün beşinci kuşak Cem Umut Erpak ile devam ediyor…

Bu küçük köfteci dükkânı nasıl bu kadar rağbet görüyor diye sorduğumuzda babası Turgut Saltuk’un vefatından sonra işin başına geçen Münevver Erpak işin sırrını bize anlatıyor: “Meşhur olmasının sebebi köftenin makine kullanılmadan her gün elle yapılıyor olması. Biz köftemizin içinde ekmek kullanmıyoruz. Ekmek kullanılmadığı için daha tok ve diri oluyor. Köftelerimiz günlük yapılıyor, fabrikasyon olmuyor. Köftelerin el yapımı olduğu şeklinden de belli oluyor.” Ekmek kullanılmadan nasıl tuttuğunu sorduğumuzdaysa asıl işin püf noktasının orada olduğunu söylüyorlar. İstanbul’un gizli kalmış tatlarından Filibe Köftesi dışının iyice pişmiş, çıtır halinin aksine içi suludur. Daha ilk lokmanızda kimyonun kokusunu alıyorsunuz. Köftenin yanında sunulan piyazı ve tatlı olarak revanisi ile müdavimlerini sıcak bir aile ortamında ağırlıyor Meşhur Filibe Köftecisi. Çalışan ustalardan Mehmet Usta 50 senedir, İbrahim Usta ise 40 senedir burada. Onlar burayı aile gibi görüyorlar, müşterilerine de bunu en güzel şekilde hissettiriyorlar. Gazetecilerin Cağaloğlu’nda olduğu zamanları anlatıyorlar bize, eskinin Bab-ı Ali, günümüzün Cağaloğlu yokuşunun solunda kalan bu küçük dükkânın müdavimleri sokağın ucuna kadar kuyruk oluşturdukları, yer bulmak için dükkândaki ahşaptan dar merdivenlerine ikişerli oturanların bile olduğu zamanları…

FABRİKALAŞMAYAN LEZZET                                                                                    İyi olan bir tadın günden güne daha fazla ulaşması sonucu şubeleşmesine alışık olmamıza karşı, şubeleşmeden, fabrikasyon üretime kaçmadan tek dükkân ile hizmetine yıllar boyu devam eden Meşhur Filibe Köftecisi, bugün tahliye sorunuyla karşı karşıya. 1893’ten beri pek çok anıyı içinde barındıran, tarihin yattığı bu yerden taşınmaları söz konusu. Bunun için Gazeteci Yalçın Bayar bir imza kampanyası düzenledi. Bir iyi haber, yeni yerleri de eski dükkânın hemen yan tarafında, Münevver Hanım İç Mimar olmasına rağmen babasının vasiyetini yerine getirmek için Filibe köftesini yaşatmaya devam ediyor. Sadece kendisi değil oğlunun da desteğiyle bu mirası yaşatabilmek için çaba sarfediyor… Uzun bir geçmişe sahip bu lezzeti gelecek nesillerin de tatmasını dileyerek ayrıldık mekândan. Marmara’nın birçok köşesinde Filibe köftecisi gibi gizli kalmış lezzetler var. Fabrikalaşmaya meyilli günümüz dünyasında bu lezzetlerin yok olmalarına engel olabilmek için destek vermeli, sahip çıkmalıyız. Bu bakir kalmış lezzet duraklarını tanıyarak ve tanıtarak gelecek nesillere ulaştırabiliriz.

MEŞHUR FİLİBE KÖFTECİSİ’NİN YÜZ YILI AŞAN NESLİ

Birinci Kuşak Mehmet Saltuk

İkinci Kuşak Ali Saltuk

Üçüncü Kuşak Turgut Saltuk

Dördüncü Kuşak Münevver Erpak

Beşinci Kuşak Cem Umut Erpak