8 metre karelik alanıyla belki de dünyanın en küçük mutfağına sahip olan Balat’taki dayanışma evi ‘HOBBİT House ’, evsizlere ve çocuklara umut oluyor.

Hobbit House Balat’ın taş sokaklarına, daracık yollarına renk katmış mekânlardan birisi. Sloganları ise “Müşteri değil misafir, işletme değil ev” olan Murat ve Sinem Asilcan çiftinin kurduğu bu mekânda ihtiyaç sahipleri için 7/24 açık gardrop, kitap okumayı seven çocuklar için açık kütüphane yer alıyor. Çiftin tek amacı, karşılıksız ve çıkarsız iyiliğin mümkün olabileceğini tüm dünyaya göstermek…

Ressam Murat Asilcan ve eşi Sinem Asilcan “karşılıksız iyilik” diyerek harekete geçmiş ve Balat’ın yolunu tutmuşlar. Genç çift, semtin tarihi binalarından birini geri dönüşümlü malzemelerle 6 ayda restore ederek, “Hobbit House Balat”ı kurmuş. Kafeteryanın konsepti ise İngiliz yazar J.R.R.Tolkien’in tüm dünyayı kasıp kavuran Yüzüklerin Efendisi romanındaki her daim mutlu, neşeli ve kahvaltıyı çok seven Hobbit ırkından yola çıkarak oluşturulmuş. Murat Asilcan; “Hobbit Evi’ni küçük bir kahvaltı evi şeklinde tasarladığımız için bu adı belirledik. Amacımız mutfaktan kazandığımız gelir ile çocuklar ve evsizlerle dayanışma içinde olmaktı. “Paylaş kurtul” projesi ile çocuklara her şeyin ücretsiz olduğu bir ev tasarlamayı başardığımız için mutluyum.” Amaçladıkları hedeflerden birinin de geri dönüşüm ile sürdürülebilir bir dünyayı mümkün hale getirmek.

Girişte kapı numarasının tam üzerinde (kapı numarası 119, Patrikhaneye 119 mt.) “Free Museum” yani açık müze yazıyor. Yani gitmeden önce bir şey yemem ya da içmem gerekiyor diye düşünmeyin, sadece içeri girip gezme imkanınız da bulunuyor.

En büyük özelliği ise içerideki tüm malzemelerin eski, geri dönüşüm malzemeleri olması.

Paylaş-kurtul diyerek; ihtiyacınız olmayan eşyaları (kitap,kıyafet,çanta,ev eşyası) toplayıp, ihtiyaç sahipleri için açık gardropta sergiliyor ve dağıtıyorlar.

Bu mekanda aynı zamanda ekolojik kahvaltı yapmanız mümkün.

Ücretsiz eşya ve kitabın yanı sıra kapının önündeki cam sebilden ücretsiz su içebiliyorsunuz.

Girişte bir de açık kütüphane oluşturuldu.

Özellikle çocuklara ulaşmayı hedefleyen kütüphaneye gün boyu çocuk kitapları bırakılıyor. Asilcan çiftinin ‘kitap kurtları’ oluşumuyla birlikte günde yaklaşık 50 çocuk bu kütüphaneden kitap alıp okuyor.

Ve son; hayat paylaşınca güzel!

Girişteki ‘Paylaş Kurtul’ gardrobundan mahalle sakinleri başta olmak üzere herkes ihtiyacına göre eşyayı ücretsiz olarak alabiliyor. Murat Asilcan, tek amaçlarının beklentisiz, çıkarsız, karşılıksız iyilik olduğunu belirtiyor ve ekliyor; “Biz olgusu önemli. Her şeyi karşılığını beklemeden sadece iyi enerjimizle yapıyor ve çok mutlu oluyoruz.
Tek destekçimiz buraya gelip çay içen, bizi gönülden destekleyen insanlar. ‘Gidiyorum, kahvaltı yapıyorum, çocuklara kitap veriyorum ve mutlu oluyorum’ desinler istiyoruz. Büyümek gibi bir gayemiz yok. Amacımız örnek modeller oluşturup iyiliğin önünü açmak. Belki başka semtte başka bir konseptte başka şeyler de yapılır böylece.”

Aslında bir sosyal sorumluluk projesi olarak açılan Hobbit House Balat‘ta asıl amaç insanları mutlu etmek ve paylaşmanın önemini göstermek. Gidince göreceksiniz, mahalleli de onları bağrına basmış ve hemen aralarına kabul etmişler. Ziyaret etmeyi düşünürseniz eğer kullanmadığınız giysilerinizi, kitaplarınızı vb. eşyalarınızı yanınızda
götürün ve kendinize bir iyilik yapın!

NOTLAR

Ekolojik Mutfak Orijinal Tarifler
Hobbit House Balat’ın mutfağı da açık mutfak. Asilcan çifti Hobbit House için “müşteri değil misafir işletme değil ev” demeyi tercih ediyor. Öyle ki misafirler isterse yemeği kendileri pişirebiliyor, malzemelere müdahale edebiliyor. Ekolojik kahvaltı sunulan mutfakta Sinem Asilcan’ın özel tarifleri de var. İlk buluş, trileçeye karşı doğal ve katkısız bir tatlı olan tahiniçe!

Yazı: Dilara Gülşah Azaplar / Fotoğraf: Merve Zenginel

*Bu yazı Marmara Life dergisinin 102′inci sayısında yayınlanmıştır.
(2017, Mart/Nisan)