Ulaştırma alanında hem yolcu hem de yük taşımacılığı hizmetlerinde artan talebin daha etkin, daha güvenli ve daha çevreci bir şekilde karşılanması ihtiyacı dünya genelinde kabul edilen bir olgu. Artan talebi karşılamak için yaratılan yeni ulaşım modellerinin ekonomik değeri ise trilyonlarla ölçülüyor.
Akıllı Ulaşım Sistemleri; bilgiye hızlı ve etkin bir şekilde erişilmesini ağlayarak, ekonomik, çevresel ve toplumsal açıdan sürdürülebilir çözümler sunmakta. Bu tür çözümler, esas olarak karayolu ulaştırmasının, her bir mod diğerini tamamlayacak şekilde diğer ulaştırma modları ile entegrasyonunu sağlamakta ve daha verimli küresel bir ulaştırma sistemini meydana getirmekte. Makroekonomik göstergelerin önemli ölçüde etkilediği ulaştırma sektöründe, sürekli ekonomik büyüme, sürekli nüfus artışı ve artan şehirleşme sektörün geleceği açısından daha belirleyici olmaya başlamıştı.
Kişi başına gelirin yüksek olması ve nüfusun çoğalması hem yolcu taşımacılığında hem de yük taşımacılığında hareketlilik ihtiyacının artmasına neden olmakta. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde hem yolcu, hem de yük taşımacılığında kriz sonrası dönemde dahi artış gözlenmiştir. Bunlarla birlikte, dünyada ön plana çıkan güvenli, dakik, daha kısa sürede ve daha konforlu ulaşım talepleri son yıllarda ulaştırmanın gelişimini hızlandırdı. Bu gelişme çerçevesinde, lojistik hizmetleriyle desteklenen ulaştırma türlerinin bütünleşmiş bir şekilde işletimini, verimli ve etkili bir ulaştırma altyapısı oluşturulmasını ve ulaştırma türlerinde güvenliği öne çıkaran sürdürülebilirlik kavramını da göz önünde bulundurarak, insan faktörünü öncelik olarak gören ve çevreye zararı en aza indirgeyen projelerin uygulanması gerekliliği ortaya çıktı. Akıllı ulaşım teknolojisi dünyada henüz yeni bir dalga, bu dalgayı yakalayabilenler, sürdürülebilir gelişimi sağlayabilecekler. Ki bazıları da bu dalgayı sıkı bir kuvvetle yakalamış durumda ve Akıllı Ulaşım uygulamalarında geleceğin ruhunu ellerine geçirme yolunda ilerliyorlar. Akıllı Ulaşım’ı uygulama hususunda Japonya,
Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Singapur ve Birleşik Krallık başı çekiyor…
JAPONYA
Japonya’nın bu alandaki ana hedefi trafik sıkışıklığının, trafik kazalarının ve çevresel etkilerin azaltılması gibi trafik sorunlarını çözmek için insanları, yolları ve araçları bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla entegre etmek üzerine kurulmuş. Akıllı Ulaşım planlarında navigasyon sistemlerindeki gelişmeler, elektronik ücret toplama sistemleri, güvenli sürüşe destek olunması, trafik yönetiminin optimizasyonu, karayolu yönetiminde verimliliğin artırılması, toplu taşımaya destek sağlanması, ticari araç operasyonlarında verimliliğin artırılması, yayalara ve acil müdahale araç operasyonlarına yardımcı olunması gibi faaliyetler bulunmakta. Japonya devletinin 2013 yılında kabul ettiği “Dünya’nın En Gelişmiş Bilgi Teknolojileri Toplumunun Oluşturulması” hedefine paralel olarak Akıllı Ulaşım Sistemi ile ilgili olarak 2018 yılında trafik kazaları neticesinde yaşanan ölüm sayısının 2.500’e düşürülmesi ve 2021 yılına kadar “Dünya’nın En Emniyetli Karayolu Trafiği Toplumu” olunması şeklinde iki stratejik amaç belirlendi. Ülke genelinde gerçek zamanlı trafik bilgisi ya karayolu içerisine ya da yanlarına yerleştirilmiş sabit algılayıcı veya aygıtlar yardımıyla ya da taksi gibi araçlara yerleştirilmiş ya da trafik içerisindeki olayları bildirme özelliğine sahip cep telefonu gibi mobil cihazlar yardımıyla sağlanmakta. Japonya’da faaliyet gösteren diğer bir AUS uygulaması UTMS (Universal Traffic Management System Evrensel Trafik Yönetim Sistemi) olup, bu sistemin amacı emniyetli, rahat ve çevreye en az yük getiren bir trafik ortamı yaratmaktır. Sistem gerçek zamanlı trafik bilgisini araçlar ile trafik yönetim merkezleri arasında iki yönlü haberleşme sistemini oluşturan kızılötesi vericiler yardımıyla çalışıyor. Sistem ayrıca trafiğin akışını önceden tahmin ederek güvenli sürüş desteği veriyor, insanların ve yüklerinin daha etkin bir şekilde karayolunda seyahat etmesine yardımcı oluyor.
ABD
Akıllı Ulaşım Sisteminin başarılı uygulayıcılarından biri de ABD. Ülkede uygulanan Akıllı Ulaşıma örnek olarak trafik yönetim sistemleri gösterilebilir. ABD’de bir trafik yönetim sisteminin temel olarak sistem değerlendirmesi, strateji belirlenmesi, stratejinin gerçekleştirilmesi ve stratejinin performans değerlendirmesinin yapılması şeklinde 4 işleve sahip olması gerektiği düşünülüyor. Ayrıca bu trafik yönetim sistemleri, uygulamanın türü, uygulandığı coğrafi bölgenin büyüklüğü ve teknolojilerin işlevine göre kategorilere ayrılabiliyor. ABD Ulusal AUS Mimarisinin son sürümünde bu alanda 26 adet hizmet paketi yer almakta olup, bu bölümde bunlardan bazıları anlatılmakta. Trafik yönetim sistemlerinde veri toplama alt sistemi, sistemin durumunun ve yönetim stratejisinin değerlendirilmesi için kullanılıyor. Burada trafiğin hacmi, hızı, doluluk oranı, filo araçlarının konumu, kuyrukların uzunluğu, toplu taşıma kullanım oranı, kazaların durumu, asfaltın durumu, hava olayları ve diğer özel durumlarla ilgili bilgiler toplanıyor.
SİNGAPUR
Ziyadesiyle küçük bir ülke olan Singapur’da Akıllı Ulaşım, karayolu ve tünelleri emniyetli bir şekilde işleten sistemin kalbi olarak tanımlanıyor. Ülke genelinde güvenli ve sorunsuz bir trafik akışı oluşturmak amacıyla kurulan ve “iTransport” olarak adlandırılan platform, bir AUS merkezi olarak trafik ışıklarının sinyalizasyonu, trafiğin izlenmesi, kaza yönetimi, tünel ve otoyol takip sistemleri ve gerçek zamanlı bilgilerin kullanıcılara aktarılması işlevlerini gerçekleştirmektedir. Bu platformun yönetim merkezi olarak kurulan AUS operasyon kontrol merkezi yıl boyunca kesintisiz olarak 24 saat boyunca hizmet vermektedir. Bu platformda yer alan birçok farklı sistemden biri olan EMAS (Expressway Monitoring Advisory Sistem – Otoyol Takip Danışma Sistemi) ile otoyol trafiğindeki trafik kazası, araçların arızalanması gibi olayları tespit edip trafiğin tekrar normal akışına çabuk bir şekilde geri dönmesine yardımcı olan bir sistemdir. Yukarıda bahsedilen operasyon kontrol merkezindeki görevliler tarafından kameraların incelenmesinden sonra 15 dakika içerisinde sistemin yönlendirdiği yardım araçlarının olay yerine ulaşması sağlanıyor.
BİRLEŞİK KRALLIK
AB’nin ilgili yönergesinde belirlenen 4 ana öncelik alanı doğrultusunda Birleşik Krallık’ ta birçok AUS uygulaması gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamalardan biri olan Transport Direct uygulaması, Büyük Britanya genelinde kapıdan kapıya seyahat planlaması yapılmasını sağlayan ve 30 milyondan fazla noktayı bünyesinde barındıran bir internet portalı uygulamasıdır. Bu portalda gerçek zamanlı olarak ulaşım modlarının maliyet karşılaştırması ile çevresel etki karşılaştırması yapılabilmektedir. 2004 yılında devreye alınan sistem, devlet tarafından finanse edilmiş olup, internet, cep telefonu, sayısal televizyon ve kiosklar üzerinde yıllık olarak 25 milyon civarında görüntülenme sayısına sahip.
HOLLANDA
Hollanda’da 1994 yılında Ulaştırma, Bayındırlık ve Su İşleri Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan trafik yönetimi bu alandaki geniş kapsamlı ilk proje olarak görülmektedir. RDS-TMC (Radio Data System – Trafik Message Channel, Radyo Veri Sistemi – Trafik Mesajı Kanalı) teknolojisi ve trafik kontrol merkezleri bu programın önemli parçalarını oluşturmaktadır. 2012 itibariyle otoyolların %41’ini oluşturan 980 km’lik otoyol kesiminde Akıllı Ulaşım uygulamaları kullanımda olup, 15.000’den fazla elektronik hız sınırı levhası ile 200’den fazla VMS bulunmaktaydı. 1995 yılından beri yaklaşık olarak 3 milyar Avro’nun harcandığı trafik yönetim sistemleri sayesinde araçların trafikte kaybettiği zamanda % 5 ile % 10 arasında azalma olduğu tahmin ediliyor.
Bu yazı Marmara Life Business Eki’nde yayımlanmıştır.