Cleanvac Temizlik Makineleri, Tektem Makine bünyesinde 1990 yılından bu yana sektörde faaliyet gösteren bir firmadır. Yaklaşık 30 yıldır sektörde faaliyet gösteren, uluslararası gelişmeleri yakından takip eden Cleanvac’ı bir de Genel Müdürü Hamit Bey’den dinleyelim istedik. Cleanvac Genel Müdürü Hamit Bektaş’a Cleanvac’ın gelişimi ve büyümesi hakkında merak edilenleri sorduk.

Hamit Bey, öncelikle firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?
Firmamız 1990 yılında kuruldu. Temizlik makineleri imalatı yapıyoruz. 2010 yılından bu yana ise sokak temizleme araçları üzerine yoğunlaştık. Türkiye’de TÜBİTAK ve TEYDEB destekli sokak süpürme araçları üretiyoruz.

Faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz?
1990 yılında endüstriyel temizlik makinaları üzerine üretime başladık. Endüstriyel temizlik makineleri; halı, sokak, fabrika, zemin ve araç temizliği gibi konusu temizlik olan ve makine gerektiren birçok alanı kapsamaktadır. Biz de bu alanların tümünde hizmet veriyoruz.

Cleanvac olarak bugüne kadar ortalama kaç kişiyi istihdam ettiniz?
Halı yıkama makinelerimiz 2010 yılından bugüne 60 farklı ülkede kullanılıyor. Türkiye’de de birçok girişimci bu makineleri edindi. Ve KOSGEB destekli, binlerce işletme kurularak sayısız istihdam olanağı sağladık diyebilirim. Çünkü bizim halı yıkama makinelerimiz de, oto yıkama makinelerimiz de tamamen işletme kurma amaçlı alınan profesyonel makinelerdir.

Kamu ile olan işbirliğiniz ne durumda?
Temizlik makineleri belediyedelerde, hastanelerde her yerde kullanılan bir ihtiyaç… Her alana hitap ediyor; kapalı ya da açık girmediği bir alan yok. Bu sebeple her sektörle işbirliği içerisindeyiz. Bizim ürünlerimizin bir kısmını bayiiler satıyor. Ürünlerimizi birçok belediyeye verdik, İBB son dönemdeki alımlarını bizden yapıyor.

Belediyelerde en çok tercih edilen ürününüz hangisi?
Belediyelerin sokak temizliğinde kullandığı ve kapalı alanlarda sert zemini temizleyen ürünler var. En çok zemin temizliğinde kullanılan ufak ürünler tercih ediliyor.

Zemin temizleme ürünlerinin daha fazla talep edilmesinin sebebi nedir?
İnsanlar öncelikle kapalı alanların temizliğinde makineleşiyor. Çünkü yaşadığı, bulunduğu ortamların temizliğine ekstra önem veriyorlar. Dolayısıyla zemin temizlik ürünleri şu an daha çok kullanılıyor. Ve Türkiye’de genellikle kamyondan dönüştürme sokak süpürme araçları kullanılıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu durum tam tersi. Tamamen sokak süpürmeye endeksli araçlar üretilir. Fakat bunların fiyatları çok pahalı olduğu için, Türkiye’de yok. Türkiye’de saatte 100 kilometre gidebilecek bir aracın üzerine çöp tankı, vakum, fırça koyuyorlar. Ve maalesef bu araç saatte 5 kilometre ile ömrünü tüketiyor. Bu durum mühendislik anlamında oldukça verimsiz bir çalışmadır. Çünkü araç fonksiyonunun yüzde 90’ını kullanmıyor. Bu aracın süratli bir şekilde şehirlerarası yol gitmesi gerekir. Fakat maalesef sokaklarda, caddelerde çok düşük hızla seyretmek zorunda kalıyor. Ve belki bu işlemler için bile 200 beygir motor kullanılıyor. Biz aynı işlemleri 80-90 beygirle tek motorla halledebiliyoruz. Sektördeki en büyük katkımız; satın alırken çok ekonomik olmamız ve yerli üretim yapmamız. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de sokak süpürme araçları daha kolay edinilecek ve kilometre başına düşen temizleme maliyetleri ciddi anlamda aşağı düşecek.

Gelecekte kamuya yönelik farklı projeleriniz var mı?
Tabii ki var, birçok temizlik makinemizi en az elemanla, en az su ve deterjanla temizleyecek şekilde tasarlıyoruz. Fabrikamızda da bir tasarım ekibimiz var. Bu noktada ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Yurtdışı fuarlarını yoğun bir şekilde takip ediyoruz. Faydalı olabileceğini düşündüğümüz ürünleri yurtdışından ihraç ederek, Türkiye’ye de bunları kazandırıyoruz. Zaten dünyaya satamadığınız bir ürünü Türkiye’de satıyorsanız bu işin çok sürdürülebilirliği olmayabilir.

Röportaj: Hatice Sultan Keklik

*Bu yazı Marmara Life Business Eki’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.