Kocaelispor, İzmit İsmetpaşa Stadyumu’nun çamurlu sahasıyla, kale arkası tribününün önündeki devasa top maketiyle ve hodri meydan denilen taraftar grubuyla adeta 90’lı yılların kültleşmiş futbol sembollerinin birisi haline gelmişti.
Türkiye’de 35 yaş üzeri tüm futbolseverlerin hafızasındadır Kocaelispor. Kulübün geçmişi çok daha eskiye dayansa da yeşil siyahlılar; İzmit İsmetpaşa Stadyumu’nun çamurlu sahasıyla, kale arkası tribününün önündeki devasa top maketiyle ve Hodri Meydan denilen taraftar grubuyla adeta 90’lı yılların kültleşmiş futbol sembollerinden birisi haline gelmişti.
O zaman bu müthiş futbol hikâyesinin mazisine şöyle bir bakarak başlayalım. 1966 yılında, şehrin 3 amatör kulübü Baçspor, İzmit Gençlik ve Doğanspor’un birleşmesiyle oluşan Kocaelispor o sezon itibarıyla Türkiye 2. Futbol Ligi’nde mücadele etmeye başlıyordu. Yeşil siyahlılar şimdiki Süper Lig konumunda olan Türkiye 1. Futbol Ligi’ne yükselmek için tam 14 sene bekledi. 1980’de Türkiye 1. Futbol Ligi’nde mücadele etmeye başlayan Kocaelispor 8 sene boyunca orta sıralar ile küme düşmeme hattı arasında dolanıp durdu. 1988’de tekrar 2. Lig’in yolunu tutan Kocaelispor’un adını Türkiye futbol tarihine yazdıran dönem ise 4 yıl sonra takımın tekrardan 1. Futbol Ligi’ne yükselmesiyle başladı.
En İyi Savunma Hücumdur
Dönemin başkanı Sefa Sirmen takımı genç teknik direktör Güvenç Kurtar’a emanet etmişti. “Üç tecrübeli Yugoslav futbolcu ile (Ömerovic, Kuzmanoviski, Mirkovic) kaleyi ve savunma hattını sağlama alan Güvenç Kurtar’ın en önemli özelliği cesaretiydi. Bu yönü onu diğer teknik adamlardan bir adım öne çıkarıyordu. Trabzonspor’u bir kenara bırakırsak, o dönemde tamamen savunma yaparak oynayan Anadolu takımlarının aksine Kocaelispor; Saffet Sancaklı, Bülent Uygun, Ergun Kula’dan oluşan hücum hattıyla maçlara çıkmaya hazırlanıyordu. Güvenç Kurtar için en iyi savunma hücumdu ve bu felsefenin o sezona damga vuracağını kimse tahmin dahi edemiyordu. İzmit halkı da şehirlerine doğan bu futbol mucizesini karşılıksız bırakmıyor, İsmetpaşa Stadı her maçta tıklım tıklım doluyordu. Ligin ilk haftasında liderliği alan Kocaelispor 12 haftada 9 galibiyet 2 beraberlikle tarihi bir işe imza attı. Ligin 13. haftasında rakibi Beşiktaş’tı. Takıma sonsuz özgüven aşılayan Güvenç Kurtar, maç öncesi iddialı açıklamalarından birini yapıp “Beşiktaş’a 4 gol atmaya gidiyoruz.” demişti. Aynı şu anda olduğu gibi, Türk futbolu o dönemde de bu tip sivri demeçlere alışık değildi. Beşiktaş biraz da bu açıklamanın motivasyonuyla Kocaelispor’u 4-1 mağlup edince, Dolmabahçe’de “4’ü gördün mü pankartı?” açıldı. Bu maç sonrası yeşil siyah fırtına hızını kaybederek, önce liderliği sonra da şampiyonluğu kaptırdı.
O sezonu 4’üncü bitiren İzmit’in efsane takımı, sonraki yıllarda da bu başarının tesadüf olmadığını gösterdi. Bülent Uygun’u Fenerbahçe’ye, Saffet Sancaklı’yı Galatasaray’a kaptıran Körfez ekibi müthiş Afrikalısı Mosheau ve yeleli forveti Faruk Yiğit’le zirvede yer almaya devam etti. Dört yıl içerisinde ilk 5’ten hiç düşmeyen Kocaelispor’a en büyük darbeyi kuşkusuz 17 Ağustos depremi vurdu. Tüm şehri yıkıp geçen bu felaketten şehrin takımının etkilenmemesi ne yazık ki mümkün değildi. O korkunç gece sonrası İzmit’te uzun süre hayat durmuş, psikolojisi bozulan birçok oyuncu kulüpten ayrılmıştı. 17 bin cenazenin çıktığı şehirde futbola tek kuruş harcayacak zengin kalmamış, herkes kendi derdine düşmüştü. Aynı zamanda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini de yapan Sefa Sirmen ise yıkılan şehrin peşine düşmüştü. Böyle bir ortamda ligde devam etmek çılgınlıktı. Ancak yeşil siyahlılar federasyonun “Bir seneliğine ligden çekilebilirsiniz.” telkinine yine de kulak asmadı. Çünkü bu şehri böyle bir felaket sonrası tekrardan hayata bağlayabilecek tek şey Kocaelispor’du. Ligde üst üste alınan kötü skorlar sonrası ligden düşme tehlikesi ufukta görününce yönetim harekete geçti. Deprem felaketinden sonra Kocaelispor’un da ligden düşmesi şehir için kabul edilemez bir durum olurdu. İşte o dönemde, Alex Yordonav, Zdravkov Lazarov ve Predrag Pazin 5 milyon dolar verilerek kadroya katıldı. Kulüp ekonomisinin asla karşılayamayacağı bu transferler kısa vadede iyi bir çözüm oldu. 2001-2002 sezonunda finalde Beşiktaş’ı 4-0 mağlup ederek Türkiye Kupası’nı kazanan yeşil siyahlılar eski günlerine dönüş sinyallerini verse de bu kupa kulüp tarihinin son başarısı oldu.
Rekor Kıran Eşsiz Taraftar
Bundan sonraki yıllarda Kocaelispor tam anlamıyla borç batağına saplandı. UEFA’nın yaptırımları, FIFA’nın transfer yasağı derken, yeşil siyahlılar maçlara 21 yaş altı oyuncularla çıkmak zorunda kaldı. Kocaelispor, 6 Nisan 2014 günü oynanan maçta deplasmanda İstanbulspor’a 1-0 yenilince, profesyonel statüsünü kaybederek Bölgesel Amatör Lig’e düştü. Türkiye futbol tarihi büyük çöküşler yaşayıp kendi kaderine terk edilen ve yok olan kulüplerle doludur. Kocaelispor’u bekleyen son ise asla böyle olmadı. Yeşil siyahlı kulüp o korkunç deprem felaketi sonrası şehri terk etmemiş, yok olma pahasına ayakta kalmıştı. Bunu hiçbir zaman unutmayan İzmit halkı da amatör lige bile düşse kulübünü hiç yalnız bırakmadı. Depremin yıkamadığı bu karşılıklı sevgiyi, parasızlık da yıkamamıştı. Çünkü 20 yıl öncenin çocukları, o felakette bile anne babalarına umut olan Kocaelispor’un peşindeydi hâlâ.
NOTLAR:
Körfez Fırtınası
1992-93 sezonuna fırtına gibi giren Kocaelispor, Kayserispor’a 7, Aydınspor’a 6, Konyaspor’a 5, Karşıyaka ve Bakırköyspor’a 4 gol atarak, eşi benzeri görülmemiş bir performans sergiledi. Bu 3 benzemez forvetin sezon başında bu kadar başarılı olacağını kimse beklemiyordu. Ancak rakipler ne uzun ince bacaklı Saffet Sancaklı’yı, ne fuleli Bülent Uygun’u ne de tıknaz golcü Ergun Kula’yı durdurabiliyordu.
Amatör Liglerin Seyir Rekoru
8 Aralık 2014 tarihinde oynanan Büyükçekmecespor maçında Kocaelispor’un 20.745 taraftarı tribündeydi. Bu aynı zamanda Türkiye Bölgesel Amatör liglerinin seyirci rekoruydu. O gün İzmit sokaklarını süsleyen “Sevdanın Ligi Olmaz” pankartı, artık tüm Türkiye’nin gündemindeydi.
Yazan: Fırat Günayer
*Bu yazı Marmara Life 2019 / Mayıs-Haziran sayısında yayımlanmıştır.
MarmaraLife 