Fırsatlar şehri İstanbul; tarihi, kültürel ve doğal dokusuna uygun yatırımlara odaklanarak uluslar arası yatırımcılara önemli iş imkânları sunmaktadır.
Arap Coğrafyasına Genel Bakış
Son yıllarda ülkemiz ve Arap ülkeleri arasında ekonomik etkileşim olumlu anlamda süratle artmaktadır. Günümüz küresel ekonomisinde önemli yer tutan Arap ülkeleri ve bu ülkelerin oluşturduğu Arap Devletleri Birliği veya diğer bir adıyla Arap Ligi, IMF verilerine göre yaklaşık 3 trilyon dolarlık bir ekonomik hacme, 400 milyona yakın bir nüfusa ve 13,8 milyon km2 alana sahiptir. Dünyanın önemli enerji ihracatçısı ve yükselen pazarı olan bu ülkeler zenginleşen nüfusu ile değerini giderek artırmakta ve dünya ülkeleri üzerindeki etki alanını genişletmektedir.
Yatırım için Ülkemizi Tercih Eden Arap İşadamları Sayısı ve Önde Gelen Ülkeler Hangileridir?
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’nün 2018 sonu itibarıyla yayınladığı verilere göre ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin yaklaşık 20 bini Arap ülkelerinden gelen yatırımcılar tarafından kurulmuştur. Bunlardan 10 bin 521’inde Suriye, 2 bin 647’sinde Irak, bin 295 adedinde ise Suudi Arabistan sermayesi bulunmaktadır.

Arap İşAdamları Hangi Sektörlerde Yatırım Yapmayı Tercih Etmektedirler?
Ülkemiz ve İstanbul’a yapılan yatırımların istatistiki veri olarak hem ülke hem de sektör ayrımı aynı anda bulunmamaktadır. Fakat genel kanı Arap yatırımcıların ağırlıklı olarak gıda, danışmanlık, eğitim (okul yatırımları) ve imalat sanayi alanlarında yatırım yapmayı tercih ettikleri yönündedir.
Arap Sermayesinin Ülkemizde Yaptıkları Yatırımların Değeri Nedir?
Türkiye’de 2002-2018 yılları arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen yatırımcılar 4 milyar 219 milyon dolar, Suudi Arabistan 1 milyar 952 milyon, Kuveyt 1 milyar 848 milyon ve son olarak Katar 1 milyar 797 milyon dolar uluslararası yatırım yapmışlardır.

Ülkemiz ve Arap Ülkeleri arasındaki Ticaret Hacmi
İki coğrafya arasındaki ticaret hacmine bakıldığında Arap ülkeleri önemli yer tutmaktadır. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere 41,2 milyar dolar ürün ihraç ederken bu ülkelerden 28,4 milyar dolar ithalat yapmaktadır. Ülke bazlı bir değerlendirme yapıldığı takdirde 2018 yılında Türkiye, Irak’a 8,4 milyar dolar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 3,1 milyar dolar, Mısır’a 3,1 milyar dolar ve Suudi Arabistan’a 2,6 milyar dolar ihracat yaparken; Birleşik Arap Emirlikleri’nden 3,8 milyar dolar mal ve hizmet ithal etmiştir.

Arap Yatırımcılar Neden Türkiye’yi Tercih Etmelidir?
Türk ekonomisi son yıllarda köklü bir değişim sürecinden geçmiştir. Ekonominin yapısal sorunlarının çözümüne yönelik uygulamaya koyulan politikalar sayesinde, küresel krizin ülkemiz üzerindeki olumsuz etkileri çok sınırlı olmuştur. Türkiye sahip olduğu genç nüfusun dinamizmi ve nitelikleri ile Avrupa Birliği standartlarını birleştirerek sadece coğrafi anlamda değil, aynı zamanda girişimcilik, üretkenlik, ekonomi ve kültürel zenginlik anlamında bugün “Ortadoğu’ya ve Arap Ülkelerine en yakın Avrupa ülkesi” konumundadır.
Arap Yatırımcılar Neden İstanbul’u Tercih Etmelidir?
Ulusal stratejilerden ziyade yerel dinamiklerin önemini artırdığı günümüzde artık ülkelerin değil, kentlerin kıyasıya bir yarış içinde olduğu bir dünya modeli ile karşı karşıya bulunmaktayız. Sahip olduğu yerel potansiyel göz önünde bulundurulduğunda İstanbul, Türkiye’deki ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifi konumundadır. Bahse konu standartların belirgin rol oynadığı günümüzde İstanbul gibi marka kentler ön plana çıkmaktadır. İstanbul; dinamik nüfusu, yükselen ekonomisi, tarihi değerleri ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmanın verdiği kültürel birikim ile dünyanın önde gelen marka kentleri arasında yerini çoktan almıştır. Ekonomik anlamda Türkiye’nin başkenti diyebileceğimiz İstanbul, artık küresel platformlarda diğer marka kentlerle yarışır hale gelmiştir. Türkiye İstatistik Kurumunun 2017 yılı verilerine göre İstanbul ekonomisi 257 milyar dolarlık hacim ve 17 bin dolarlık kişi başı gelir ile dünyanın sayılı kent ekonomileri arasında yer almaktadır. Bu istatistiklerle beraber İstanbul, dünyanın yaklaşık 130 ülkesinden daha büyük bir ekonomiye sahiptir. Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Brookings’in 2008’de başlayan küresel eknomik krizin hemen akabinde yayınladığı rapora göre “Dünya kentleri arasında krizden en hızlı çıkan şehir İstanbul” olmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken husus, Dünya ekonomisinin lokomotifi konumundaki Çin kentlerinin bile İstanbul’un gerisinde kalması ve ilk 30’a hiçbir Avrupa veya A.B.D. kentinin girememiş olmasıdır. Bu kapsamda, İstanbul’un sahip olduğu olumlu yatırım atmosferi, uluslararası şirketlerin dikkatini çekmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre 2018 yılı Kasım ayı itibariyle Türkiye’de toplam 65.957 yabancı sermayeli şirket faaliyet gösterirken bunların 40.542’si yani yarısından fazlası İstanbul’da bulunmaktadır. Öte yandan, Arap ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyadan uluslararası yatırımcıların hayatını kolaylaştırmak ve İstanbul’daki bürokratik işlemleri hızlandırmak amacıyla İstanbul Kalkınma Ajansı koordinasyonunda ve kamu kurumlarıyla işbirliği içinde kurulan Invest in Istanbul ofisi 2017 yılından bu yana faaliyet göstermektedir.

Bilindiği üzere Türk Hava Yolları’nın ana merkezi İstanbul’dur. İstanbul’dan dünyanın 121 ülkesine ve 301 destinasyona uçuş gerçekleştiren Türk Hava Yolları, bu alanda dünyanın en çok ülkeye uçan havayolu unvanını elinde bulundurmaktadır. Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 3’üncü şehri olan İstanbul’dan Arapçanın resmi diller arasında yer aldığı 18 ülkeye ve toplamda 33 destinasyona direk uçuş bulunmaktadır. Yeni havalimanının açılmasıyla beraber destinasyon sayılarının ve frekansların artması beklenmektedir.

Öte yandan İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü verilerine göre 2018 yılında İstanbul’u 13,4 milyon turist ziyaret ederken Suudi Arabistan 629 bin ziyaretçi ile genel sıralamada 3’üncü, Irak ise 610 bin ziyaretçi ile 5’inci olmuştur. “Uluslararası yatırımcılar neden İstanbul’u tercih etmelidir?” sorusuna verilecek elbette birçok cevap vardır. Sonuç olarak, ekonomik büyüklüğü, kalifiye işgücü, girişimcilik ekosistemi, yenilikçi endüstrileri ve sosyokültürel yaşam standartlarıyla İstanbul, yatırımcılar için küresel bir cazibe merkezidir. Fırsatlar şehri İstanbul; tarihi, kültürel ve doğal dokusuna uygun yatırımlara odaklanarak uluslararası yatırımcılara önemli iş imkanları sunmaktadır.
Peki Sorunlar Nelerdir?
Arap yatırımcılar ile yapılan mülakatlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından alınan bilgiler ışığında aşağıdaki sorunlar öncelikli olarak ifade edilmektedir.
- Vatandaşlık başvurularında kamu personelinin Arap yatırımcılara yönelik davranışlarında biraz daha olumlu yönde ilerleme sağlanması talep edilmektedir.
- Çalışma izinleri sadece Ankara’da bulunan Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir. Bunun Göç İdaresi’nde olduğu gibitüm illere yayılan bir teşkilatlanma ile çözülmesi talep edilmektedir.
- Çalışma izni başvurusu reddedilen yatırımcının “ret nedeni” kendileri ile paylaşılmamaktadır.
- Türk bankaları nezdinde hesap açılması noktasında zorluklarla karşılaşılmaktadır.
- Kamu kurumlarında yabancı dil bilen (İngilizce ve/veya Arapça) kamu personeli eksikliği bulunmaktadır.
- Belli başlı hukuki düzenlemelerin (kanun, yönetmelik, tebliğ vb.) Arapçaya çevrilmesi talep edilmektedir.
- Yurt dışında farklı ülkelerde ikamet eden Suriyeli iş adamları Türkiye’ye giriş yapamamaktadırlar.
- Bazı Arap ülkelerinden ülkemize yatırım yapmak amacı ile ziyarette bulunmak isteyen iş adamlarına Türk misyonlarınca (nedeni belirtilmeyerek) vize verilmemektedir.
Yazan: Mehmet Onur Partal
*Bu yazı Marmara Life 2019 / Mayıs-Haziran sayısında yayımlanmıştır.
https://atomic-temporary-93496388.wpcomstaging.com/2018/09/18/istanbul-uluslararasi-finans-merkezi/