Gebze Belediye Başkanı olduğu günden beri Sıfır Atık ve geri dönüşüm çalışmalarına ağırlık veren ve Gebze’yi fark yaratan bir ilçe haline getiren Zinnur Büyükgöz, aslen şehir planlamacısı olup başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede saha çalışmalarıyla dolu bir geçmişe sahip. Hiçbir şeyin çöp olmadığı, dönüşebilir atıkların halkı hem moral hem de ekonomik ve ekolojik anlamda nasıl kalkındıracağını örneklerle anlatan Büyükgöz, geri dönüşümün öncelikli öneminin, yaşam alanlarımıza yönelik vefa duygusunda olduğunu vurguluyor.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Belediye başkanı olmadan önceki mesleğiniz neydi ve başarılarınızın arka planında neler var?
Ben şehir planlamacısıyım. Aslen Erzurumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mezun oldum. İlköğretimimi İstanbul’da, liseyi Gebze’de bitirdim. 49 yıldır da Gebze’de ikamet ediyorum. Çayırova’nın sadece köy olduğu zamanlarda da buradaydık ve gelişimi birebir yaşadık. Sadece Gebze’de değil, ülkemizin pek çok ilinde kurumlara şehir planlama, harita planlama ve mimarlık hizmeti verme şansım oldu. 13-14 yaşlarından itibaren siyasi hayatın içindeyim. Darıca’da, Gebze’de, Kocaeli’de parti illerinde siyasi görevler üstlendim. 2004-2009 yılları arasında yine Gebze Belediyesi’nde Teknik Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. Kurumu tanıyan biriyim. 10 yıl sonra da başkan olarak geri dönmüş oldum. İstanbul’da 11 yıl Anıtlar Kurulu Başkanlığı yaptım. Bursa ve Kocaeli’de Anıtlar Kurulu üyeliği yaptım. Yani Marmara Bölgesi’nde tarihi ve kültürel tüm varlığımızı kasaba kasaba gezerek incelemek nasip oldu. Uzun seneler mahkemelerde bilirkişi olarak yer aldım. Bu sayede de sadece Marmara Bölgesi değil aslında, Tekirdağ’dan Kars’a kadar Trakya, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerimizde de yine köy köy gezerek keşif yapma şansım oldu. Memleketin her köşesini lezzetiyle, acısıyla, iyisiyle kötüsüyle tanımak nasip oldu. Bu da şu anlama geliyor, masanın iki tarafında da rol almış oldum. Talep eden tarafta da hizmet veren tarafta da bulundum.
FARKINDALIK ÇOCUKLARLA BAŞLIYOR
Sıfır Atık, uzun zamandır gündemimizde olan çok önemli bir mesele, siz ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Yolculuğu başlatırken, her atık çöp değildir dedik. Her atık bir ham madde olabilir. Temel felsefemiz bu. Şu an yalnızca ülkemizde konuşulan bir mevzu değil bu, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde hayata geçirilen projeler arasında yer alıyor Sıfır Atık. Ben şehir planlamacısı olduğum için dünyanın birçok ülkesinde, ülkemizdeki pek çok şehirde bu alanda gerçekleştirilen projeleri yerinde inceleme imkânım oldu. Yani arka planda dünyanın 85 ülkesini gezdikten sonra oluşan bir hazırlık var. Göreve geldikten sonra bu background tatbik edilme aşamasına gelince gerekli belgelendirme, altyapı hazırlığı ve insan gücü sermayesi için çalışmalara başladık. Kısa sürede umduğumuzdan daha büyük başarılar elde ettik. Ülke genelinde üç belge almış olduk. Şu anda ilçe belediyesi olarak Sıfır Atık Belgesi sahibiyiz. Bu bizi daha da motive etti ve projelerimizi çeşitlendirmeye yöneltti. Bazı çalışmalarımız hız kazanırken bazı çalışmalarımız mevzuat nedeniyle yavaşladı ama onlardan da vazgeçmedik. Enerji üretimiyle, kompost gübre üretimiyle ilgili hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Ürettiğimiz gübreleri halkımıza dağıtıyoruz. Farkındalığı artırmak ve geleceğimize ilgili mesajı organik şekilde alabilmelerini sağlamak için onları da çabamıza davet etmenin bir yolu bu. Katı atıkların depolanması konusunda, katı atık öğütme için bir tesisi faaliyete aldık. Burada tüm katı atıkları öğüterek enerji üretiminde kullanılır hale getiriyoruz.
Enerji üretiminde hangi noktadasınız?
Şu an enerji üretmiyoruz, AR-GE çalışmalarımız tamamlandı, bazı prosesler hazır. Türbinlerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Ürettiğimiz zaman kendi enerji ihtiyacımızı karşılamayı ve fazlasını paylaşmayı hedefliyoruz. Bu sırada da tüm belediyelerin en büyük derdi olan katı atıkları, depolamak yerine dönüştürmüş olacağız. Kompost üretimle yetiştirdiğimiz meyve sebzeleri halihazırda kurulu olan sabit pazarımızda satıyoruz. Ayrıca kaynağında ayrıştırma ve toplama sayesinde nakliye, toplama gibi maliyetleri de bertaraf edeceğiz. Sonrasında sitelerden başlayarak evsel atıklarda da kaynağında ayrı toplama aşamasına geçeceğiz. Yerleştirdiğimiz varillere organik evsel atıklarını atan halkımıza kompost gübre vereceğiz. Bu takas sistemiyle de atık geri dönüşümünü teşvik edeceğiz.
ÖNCELİĞİMİZ KENDİ HALKIMIZ
Kompost gübre ticarileştirilemiyor mu?
Bunun bir zamanı var, öncelikli hedefimiz paylaşmak ve Sıfır Atık çalışmalarımız için kullanmak. Fazlaca ürettiğimizde tabii ki bir gelir kaynağı olabilir ilçemiz için. Ama önceliğimiz, insanlarımızın farkındalığını ve Sıfır Atık çalışmalarımıza katılımını artırmak. Marketten almak yerine bu gübreleri kullanmış oluyorlar, bu zaten ekonomik bir değer.
Kompost gübre dışında hangi konularda ilerleme oldu?
Seçimden sonra aylık 2.800 kg olan tekstil geri dönüşümü 22-24 bin kg oldu. Geri dönüşümle elde edilen malzemeleri direkt giyim sektörü kullanamıyor. Örneğin paspas halı üretiminde kullanabiliyorlar. Fazlası mevzuat gereği yurt içinde satılıyor, Türkiye’de anıp belirlenen kurallara kullanılıyor. İhraç edilen ülkeler kendi mevzuatlarına göre davranıyor ve o tekstil ürünleri, akrilik, yün, pamuk içerikleri karışık bir şekilde yine bize tekstil ürünü ya da iplik olarak geri geliyor. Yani mevzuatımızda tutarsızlıklar var ama her geçen gün düzeltiliyor. İlk başlarda toplanan giysilerimizin %3’ü kullanılabilir durumda oluyordu. Geri kalanı geri dönüşüme gidiyordu. Ekonomi yükselip de insanlar savurganca alışveriş yapmaya başladığında geri dönüşüme gitmesi gereken ürünlerin %2’si mağaza etiketleriyle satışa çıkmaya başladı. Belediyemizin “Gönül Mağazası” var, orada ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz. Etiketli halde geri dönüşüme gönderilen ürünlerin sayısı o kadar arttı ki son 6-7 aydır hiç ikinci el ürün gelmedi mağazaya. Bununla birlikte mağaza sahipleri ve yardımseverler devreye girdi, bu sayede birinci el kıyafetleri paylaşıyoruz artık. Toplanan giysilerin %3-4’lük kısmı da Suriye, Yemen gibi ülkelere insani destek olarak gidiyor.
BERTARAF DEĞİL DÖNÜŞÜM
Plastik, cam gibi dönüşebilir atıklarla ilgili çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?
10 bölgede mobil atık sistemi kurduk. Cam, plastik ve kâğıt atıklar ayrı ayrı toplanıyor. Yağ atık toplama oranını da 30 katına çıkardık. Bu çalışmalar işlevsel şekilde istikrarla devam ediyor, geriye sadece evsel atıkların harmanlanmış şekilde toplanması kalıyor. Bu konu da az önce bahsettiğim katı atık öğütme tesisimizi ve evsel atıkları kaynağında ayrı toplama sistemimizi başarılı bir şekilde devreye aldıktan sonra inşallah hallolmuş olacak. Bertaraf maliyeti de gidecek, 100 kg çöpten yarım kilo toz kalacak. Böylece ihtiyaçlarını çöpünden karşılayabilen bir ilçe olacağız. Şu an belediyemizin yıllık elektrik harcaması 3 milyon 800 bin TL. Mevlana Pazarı’nın çatısına güneş panelleri yerleştirmek için başlattığımız ihale de neticelenmek üzere. Belediyenin elektriğe harcadığı miktar azalınca, o kaynakla ilçemizin sokaklarını, meydanlarını, caddelerini, parklarını daha güzel aydınlatabileceğiz.
DEĞER YOKSA YATIRIM İSRAFTIR
2019 yılında düzenlenen MARUF etkinliği dünyanın her yerinden yerel yönetici, akademisyen, özel sektör temsilcisi ve öğrencileri ağırladı. Ekim ayında düzenlenecek olan MARUF21’de başlıca hangi konuların masaya yatırılmasını önerirsiniz?
Geri dönüşüm konusu muhakkak tartışılmalı. Bu zaten alternatif bir konu olamaz artık. Yürütülen çalışmaların sonuçları da analiz edilerek yeni yol haritaları çıkarılmalı. Tabii 5 bin nüfuslu bir kasabanın, 10 bin nüfuslu bir ilçenin bunları konuşması zor olabilir. Ancak kaynakların verimsiz kullanımını engellemek ve gerçek dışı hayaller peşinde de koşmamak için incelikli bir çalışma yapılması gerekiyor. Yani biz katı atık öğütmeyi elimizde öğütülebilecek katı atık varsa düşünebiliriz. Değere dönüşebilecek bir çıktı yoksa elde, tesisten projeye kadar tüm yatırımlar heba olabilir. 1 ton katı atığı olan bir ilçe tesis kurarsa bu israf yatırımıdır. Bizim 70 ton katı atığımız var mesela. Yeterli katı atığı olmayan ilçelerden de mahsuplaşma yöntemiyle katı atık alırız, bu daha organize ve verimli bir çalışma olur. Çöp zenginliktir. Tersi bir bakışla, pislik olarak görünen şey sizin için ana sermaye olduğunda halkınızı kalkındırabilirsiniz.
GERİ DÖNÜŞÜMÜN ESTETİK SONUÇLARI DA VAR
Geri dönüşümün faydalarını sıralamanızı istesek, bize hangi maddeleri verebilirsiniz?
Her şeyden önce toplumun, kendi yaşam alanına yönelik aidiyet duygusunu, vefasını ve farkındalığını harekete geçiriyor. Çöp sandığı şey ona gübre olarak döndüğünde her şeyden önce kendi hayatıyla ilgili bilinci yükseliyor. Artık bazı hanım kardeşlerimiz, pazara gelirken evde biriktirdiği sebze meyve kabuklarını oradaki evsel atık kutusuna atıyor. Duyarlılık bu şekilde gelişiyor, dolayısıyla sadece cebrî uygulamalarla başarı sağlanamıyor geri dönüşüm konusunda. Buradan başladığı zaman geri dönüşümün diğer ekolojik ve ekonomik faydalarını zamanla zaten almaya başlarsınız. Güneş enerjisi kullanarak tasarruf ettiğimiz bütçeyle birkaç mahalleyi daha güzelleştirebilir, yeni parklar ve kullanışlı meydanlar yapabiliriz. Halkımıza kültürel etkinlikler sunabiliriz. Özetle, geri dönüşümün sonucu sadece ekonomik ve ekolojik olmuş olmaz, estetik de olur. Bu şekilde çalışan bir belediye dolaylı ya da dolaysız olarak tüm çabasını verimli bir hizmete dönüştürebilir. Bir halkın refahını sadece parayla temin edemeyiz, onun moral yüksekliğinden ve motivasyonundan da sorumluyuz yöneticiler olarak.