İş birliklerinden sosyal sorumluluk projelerine kadar tüm faaliyetlerini hem ekonomik hem de sosyal düzeyde yürüten Exitcom, önemli bilim kuruluşlarının da desteğini alan, sıfır atık ve geri dönüşüm çalışmalarına entegre bir kuruluş. Exitcom Genel Müdürü Murat Ilgar, faaliyet alanlarının geleceğin akıllı, sürdürülebilir kentlerindeki önemli rolünü ve bu doğrultudaki hedeflerini anlatıyor.
Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
1969 Kars doğumluyum, Akdeniz Üniversitesi Elektrik Elektronik ve İletişim Mühendisliği Teknolojileri bölümlerinde eğitim gördüm. Şu an ise Aston American Üniversitesinde işletme üzerine doktora yapıyorum. 1999 yılında Almanya’nın Hannover kentinde Exitcom Recycling firmasını kurdum, 2003 yılında ise Türkiye’de Exitcom Recycling firmasını kurarak faaliyetlerimize başladık.
Şirketinizin faaliyet alanları, yürüttüğünüz projeler ve hedeflerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Şirketimiz; Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ve en büyük işletme kapasitesine sahip ilk elektronik atık dönüşümü, TÜBİTAK destekli ilk ve tek floresan / lamba üretimi, MARKA destekli ilk ve tek kartuş / toner üretimi ve TÜBİTAK destekli ilk ve tek pil geri dönüşümü yapan ve tüm hizmetlerini sıfır atık kapsamında sağlayan entegre bir tesise sahip.
Aynı zamanda bilgi güvenliği ve veri imha, elektrikli araç pili geri dönüşümü, reuse & refurbishing konularında hizmet vermekteyiz. Bunların yanında e-atık, pil, floresan lamba, kartuş toner, kablo & metal, CRT/LCD, tehlikesiz atık ve soğutucu sistemleri gibi atıkların geri kazanımı ve veri imha/bilgi güvenliği gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. Üniversitelerle iş birliği içinde ve Avrupa Birliği, TÜBİTAK ve devlet destekli olarak önemli projeler yürütmekteyiz. Hedeflerimiz, sektöründe öncü projelere hayat vermek ve ülkemiz için stratejik önemi yüksek faaliyetlerimizi katma değer olarak kazandırmaktadır.
ATIK YÖNETİMİ, MADEN TARAMASI GİBİDİR
Atık yönetimi sizce geleceğin şehirlerinde ne kadar önemli?
Atık yönetimi şehirlerimizde yapılan bir maden taraması gibidir. Geleceğin şehirlerinde atık türlerini doğru bir şekilde ayırmak ve doğru tesislerde geri kazanıma tabi tutmak, ülkeler için döngüsel ekonomi anlamında en önemli çevreci ekonomik kazanç kapısı olacaktır. Günümüzde hammadde konusunda atıkları geri kazanmak ve kullanmak önemli bir yol olacaktır.
Belediyelerle geçmişteki iş birliklerinizden ve halihazırda devam etmekte olan çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Türkiye’de Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar (AEEE) Yönetmeliği çıkmadan ilk belediye sistemini kuran firmayız. Avrupa’daki toplama modellerini referans alarak bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerimizi sürdürdük. Yönetmelik sonrası yetkilendirilmiş kuruşların da sisteme dahil olmasıyla birlikte ortak çalışmalar yürütmekteyiz.
SON KULLANICI ATIĞINI TOPLAMAK İÇİN BÜTÇE AYRILMALI
Belediyelerin faaliyetleri geri dönüşüm sektörünü doğrudan etkiliyor. Son zamanlarda belediyelerimizde farkındalık da artıyor, bu bağlamda sektörün geleceği için ne söyleyebilirsiniz?
Farkındalığı artan belediyelerin yanı sıra sıfır atık kapsamındaki zorunluluklardan dolayı çalışmalar hızlandı ve gerekli birimler kuruldu. Ancak bu bağlamda sektörün geleceği için belediyeler son kullanıcı atığını toplama faaliyetlerinde etkin rol almalı ve iç organizasyonunda bu yapıya bütçe ayırmalı veya desteklemelidir. Gelecek bu şekilde daha verimli bir atık yönetim organizasyonu vaat edecektir.
Alanınızla ilgili yerel yönetimlerden beklentileriniz nedir?
Özellikle sıfır atık kavramına hâkim işin ehli kadrolar ile sıfır atık birimleri kurulmalı. Verimli bir sürdürülebilirlik için yenilikçi yaklaşımlar ile son kullanıcıdan atık toplanması hedeflenmeli ve ekonomiye kazandırmak için de işin ehli firmalar ile nihai atık yolculuğuna destek olmalılar. Gerekli duyulan noktalarda uygun bütçeler oluşturmalılar veya desteklenmeliler.
KAPASİTE ARTIRIMI ÖNEMLİ
Pandemi süreciyle birlikte girmiş bulunduğumuz yeni iş yapış süreçleri sizce neleri değiştirecek, nelerin değişmesi gerekiyor?
Pandemi ile teknoloji kullanımı daha da arttı. Bizler organizasyon yapısı olarak dijital dönüşüme hâkim ve her an farklı aksiyonlara uyum sağlayacak kurumsal hafızaya sahibiz. İş yapış süreçlerimizde değişen en önemli faaliyet kapasite artırımı olacaktır. Teknoloji üretilmesi ve kullanılması kadar ömrünü tamamladıktan sonra uygun şekilde döngüsel ekonomiye kazandırılması da önemlidir.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen ve dünyanın birçok yerinden yerel yöneticilerin, akademisyenlerin, iş insanlarının, öğrencilerin ve kent hayatına gönül vermiş katılımcıların ziyaret ettiği MARUF organizasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Önümüzdeki ekim ayında düzenlenecek olan MARUF21’de alanınızla ilgili hangi konu başlıklarının gündeme getirilmesini istersiniz?
MARUF organizasyonunun geçen yıl geniş perspektifi ve farklı temalara odaklanan yaklaşımı ile oldukça etkili bir faaliyet olduğunu söyleyebilirim. Bu tür etkinlikler sektör için bilinci ve farkındalığı artırdığı gibi ülkemizde bu konuların farklı temsilciler tarafından benimsenmesi de umut verici. Bu yıl olacak organizasyonda elektronik atık ve pil geri kazanımı, çevre ve iklim değişikliği, şehir teknolojileri ve inovasyon, kentsel altyapı gibi önemli konuların gündeme getirilmesini isterim.