Özel sektörden kamu kuruluşlarına kadar geniş bir alanda kalite, çevre ve iş güvenliği başta olmak üzere yönetim sistemleri hizmeti sunan Taksim Danışmanlık Hizmetleri, pek çok şirketin kurumsallaşma sürecine imza atıyor. Taksim Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Genel Müdürü Dilek Aşan, bize yürüttükleri faaliyetleri ve çalışmalarına yönelik temel disiplinleri anlatıyor.
Kurumsal Yönetim Danışmanlığı nedir, kısaca bahsedebilir misiniz?
Bildiğiniz üzere bir davranışı ya da görevi yerine getirmek için en az bir kişinin yasalara bağlı olarak kurduğu tüzel kişiliklere “kurum” diyoruz. Bir kurumun işlevselliği ve müşteriye olan yaklaşımı -göreceli gibi görünse de- sunulan hizmet veya ürünün hiçbir şarta bağlanmaksızın müşteri memnuniyeti ve tatminini oluşturmak için ortaya koyduğu davranışlar biçiminden oluşur. Bir firmanın kurumsallaşabilmesi için sistematik çalışma ve metodoloji gerekir. “Yönetim Sistemleri” global çapta hazırlanmış standartlar dahilinde ilgili sistematiği barındıran kurallar bütünüdür. Dolayısıyla kurumsal yönetim dediğimiz de kurumun müşteri/çalışan/tedarikçi başta olmak üzere tüm taraflara karşı dinamik, güvenilir, şeffaf ve sürdürülebilir olmasıdır. Bu sistemin işletmeye kazandırılması için eğitim ve uzmanlık desteğinin bu işi daha önce yapmış kişilerce verilmesine de Kurumsal Yönetim Danışmanlığı diyebiliriz.
ZAYIF YÖNLER KÜÇÜMSENMEMELİ
Markalaşmayı ve kurumsallaşmayı hedefleyen kurumlara önerileriniz nelerdir?
Öncelikle kendini tanıma kısmı önemlidir. Bu konuda ilk olarak SWOT (GZFT) analizin yapılması gerekir. Yani güçlü/zayıf yönlerin, fırsatlar ve tehditlerin neler olduğu geniş çaplı olarak ve tüm iş süreçleri bazında ele alınmalıdır. Zayıf yönleri ve tehditleri azaltıp, fırsatlarla birlikte güçlü yönlere çevirmenin bir yolunu mutlaka bulabilecekleri yaratıcı çözümler gerekecektir. Fırsatlar ve tehditler – güçlü ve zayıf yönler hangi seviyede olursa olsun küçümsenmemelidir, işletmeye katkısının büyük olabileceği unutulmamalıdır. Eğer bunu kendi kaynakları ile yapamıyorlarsa buradan başlayarak modül modül danışmanlık desteği alınabilir.
Danışmanlık verdiğiniz alanlar neler, kısaca bahsedebilir misiniz? Yerel yönetimlere bu konuda sunduğunuz çözüm yöntemleri nelerdir?
Başta kalite, çevre ve iş güvenliği olmak üzere yönetim sistemleri üzerine tüm standartlarda hizmet sağlıyoruz. Marka itibarının oluşturulması ve işletmenin sürdürülebilir olmasını sağlayacak her kapsamda çalışmayı firmalarımıza sunabiliyoruz. Bunları yaparken yasal uyum prosedürleri ile hem işin devamlılığını hem kalkınmayı ve karlılığı barındıracak çözümleri sunarak performansını iyileştirmeyi sağlayan sistemleri kurarak işler hale getiriyoruz. Tedarik zinciri yönetimi ve denetimleri, marka ve etik denetimler, SEDEX – BSCI – WCA gibi sosyal uygunluk denetimleri öncesi hazırlık süreçleri ve firmalarımıza katkı sağlayacak tüm ISO standartlarında danışmanlık ve eğitim hizmetleri sağlayabiliyoruz. ECOVADIS gibi global çapta önem kazanmış ödül programlarına bizzat ya da tedarikçi olarak katılabilmeleri içi rehberlik ediyoruz. Çevresel ve sosyal alanda yapabilecekleri her türlü iyileştirme uygulamasından sistemlerini tüm ilgili taraflara beyan edebilecekleri Sürdürülebilirlik Raporlarının yayınlanmasına kadar, ihtiyaç duyacakları her çalışmayı birlikte sürdürebiliyoruz.
PAYDAŞLARIMIZIN HER DURUMDA YANLARINDAYIZ
Marka stratejileri, sosyal uygunluk ve kurumsal sürdürülebilirlik hakkında yürüttüğünüz çalışmalarınız var. Kısaca bahsedebilir misiniz?
Sosyal uygunluk çalışmaları kapsamında firmalarımızın girecekleri denetimlerin öncesinde sosyal yönetim sistemlerini tanımaları, benimsemeleri ve uygulamaları için danışmanlarımızla hazırlık sürecini projelendiriyoruz. Birlikte oluşturduğumuz proje grupları ile hazırladığımız proje planını çözüm odaklı, disiplinli ve seri şekilde yürüterek kurumsallaşma yolculuklarına azami katkıyı sağlamak için özveriyle çalışıyoruz. Açıkçası işimizin en tatmin edici tarafı özellikle ihracat yapan firmalarımıza girdikleri bu sürecin istisnasız fayda ile kendilerine geri döndüğünü görmek; yaptıkları çalışmaların ülkemize, insanlığa ve gezegene sağladığı katkılara şahit olmak diye düşünüyorum. Çevre bilinci geliştiren, mutlu çalışan kavramını benimseyen ve sistematik çalışma prensipleriyle kalite güvence garantisini her daim yüksek tutan firmalarımızla birlikte yol almak bizler için paha biçilemez. Bu sebeple tüm bu süreç boyunca firmalarımıza, kurumsallaşma adına atacakları her adımda yanlarında olabileceğimizin garantisini veriyoruz. Üretim alanının iş sağlığı ve güvenliği uyum sürecinden başlayarak, tedarikçilerine yapacakları denetime ve sürdürülebilirlik raporlarının yayınlanmasına kadar aylık, yıllık ya da proje bazlı hizmetler sunabiliyoruz.
Paydaşlarınız arasında hangi kurum ve kuruluşlar mevcut?
Bilindiği üzere herhangi bir kuruluşun performans, başarı veya faaliyetlerinin etkileri konusunda kazanılmış bir hakkı olan kişi veya diğer kuruluşlar paydaş olarak tanımlanıyor. Bu noktada yaptığımız işin doğası gereği geniş bir paydaş yelpazesiyle süreçlerimizi yürütüyoruz. Müşteriler, yasal düzenleyiciler, kamu kurumları, özel sektör ve kamu çalışanları, yükleniciler, tedarikçiler, işçi kurumları… Ve aslında çoğu kurum ve kuruluşla beraber, etki alanı çok geniş süreçlerde bulunduğumuz için, hemen hemen toplumun her bireyi ile paydaş olarak ilerlediğimizi söyleyebiliriz.
MARUF BİR REHBER NİTELİĞİNDE
Marmara Belediyeler Birliği, 2019’da Marmara Urban Forum (MARUF) adı altında Türkiye’nin en büyük şehircilik organizasyonunu düzenledi. Ekim ayında ikincisi gerçekleştirilecek olan organizasyonda, şehirlerimizin geleceği açısından neler masaya yatırılmalı ve hangi sorunlara çözüm aranmalı?
Geçtiğimiz yıl yapılan etkinlik gerçekten bir rehber olarak nitelendirilebilir. Bu konuya emek sarf etmiş olan herkesi samimiyetle kutluyorum. Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda yapılan her organizasyonun da kendini katlayarak devam edeceğine inanıyorum. Bu konularda çalışıyor olan birinden ziyade şehirde yaşamayı çok seven biri olarak bu soruyu ayrıca yanıtladığımı söylemek isterim. Refah seviyesi yüksek toplumlar çoktan yaşam alanlarında temizlik, düzen, enerji tasarrufu gibi kavramları, çevreye duyarlı tasarımları ve daha çok yeşil alana sahip olmak için geliştirmeleri gereken davranış kalıplarını benimsediler. Biz de şehirlerimiz için dünyanın hızını yakalayabilmek ve tüm canlıların yaşam standardını yükseltmeye katkı sağlamak gayesiyle çok hızlı uygulamaya alınarak istikrarla yürütülecek güçlü projeler üretmeli ve ivedilikle hayata geçirmeliyiz. Bu bağlamda sürecek katkı sağlayabilecek tüm ilgili tarafların; yerel yönetimler, vatandaşlar, STK’lar ve şehirle bir şekilde ilişiği olan herkesin böyle bir etkinlikte buluşup çözüm odaklı projeler üretmesi harika olur. Yeşil alanları çoğaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmak ve şehirlerde yaşayan insanların çevre duyarlılığını kazanmaları için yapılabilecek her türlü proje istisnasız masaya yatırılmalıdır.
MarmaraLife 